Almanya’daki en üst düzey “İç ve dış güvenlik birimi” olan Anayasayı Koruma Teşkilatı (Bundesverfassungsschutz), Hanau'da geçen yıl 19 Şubat günü 4'ü Türk 9 yabancının katledilmesi ile ilgili raporunu açıkladı ve ilk kez resmi ağızdan “Irkçı ve yabancı düşmanı bir saldırıdır” denildi.

Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre; Tobias Rathjen adlı 43 yaşındaki ırkçı aşırı Alman katilin cinayetlerden sonra annesini de öldürdüğü belirtilen raporlarda, “Katil, tüm Alman halkına mesaj diye çeşitli videolar ve itiraf mektupları bıraktı. Buradaki ifadeler, hem psikolojik bir rahatsızlığa hem de aşırı sağcı dünya görüşüne işaret ediyordu” denildi.

Katil Tobias Rathjen'in, göçmen kökenlileri hedef almasının aşırı sağcı ve yabancı düşmanı olduğunu getirdiği vurgulandı.

Raporun 55’inci sayfasında, Alman aşırı sağının ise olaydan sonra “sadece psikolojik rahatsızlığı” ön plana çıkardığı belirtildi.

SUÇLAMALAR VE İLK KEZ KABUL

Raporda, olayla ilgili gelen çeşitli değerlendirmeler de yer aldı.

Birçok kişinin, “Bu işte devletin de parmağı var. Alman sağ örgütlere karşı bu olay devlet tarafından baskı aracı olarak devreye sokuldu. Bu bir gizli servis operasyonudur” görüşüne sahip olduğu belirtildi.

Raporda başka komplo teorilerinin de olduğu vurgulandı ama en önemlisi devletin en tepesinde yer alan bir kurumun, Hanau katilinin “ırkçı ve yabancı düşmanı motivasyonuyla“ hareket ettiğini kabul etmesi oldu.