Ayasofya müzesi kısa süre önce cami olarak ibadeta açılmış ve hem yurt içinde hem yurt dışında büyük bir yankı uyandırmıştı. İnsanlar bu konuda farklı kanaatlere sahip oldu. Kimi cami olarak açılması iyi oldu derken kimileri ise müze olarak kalması gerektiğini savundu. 

Yazar Aynur Güneş'in ise Ayasofya için farklı bir görüşü. Gelin isterseniz bunu biz ondan okuyalım: 

Ben olsam Ayasofya'yı ibadete açarım. Cami olarak değil yalnız, kilise olarak. Düşünün ne ses getirir. Bütün dünya bizi tanır, nerde o haritada yerimizi bile bulamayanlar.
Dünyanın her yerinden Hristiyanlar akın akın gelir. Ayin yapalım diye birbirini ezer bunlar.
Arabın kâbesi gibi olur lân İstanbul.
Dolara bağlarım, mis gibi. Zamanla ülkelere kota koyarım. İngiltere 10 bin, Almanya 20 bin derim. Kendi aralarında çekiliş yapsın hırbolar. Gelebilmek için yıllarca sıra beklesinler.
İzdiham riski var derim, hiç minnet etmem. O süper güç Amerika'nın deli başkanı bile ayağıma gelir, randevu bile vermem. Gitsin belediye başkanıyla konuşsun anasını satiim.  Amerikan merkez bankası gibi dolar basarım o'lum. Yok artık eskisi gibi gurbetçiden döviz beklemek.
Canı isteyen gelsin. Etrafta ne bir tane boş otel ne iş yapmayan esnaf kalır. Öf ülen öff! Bin tane fabrikaya bedel. Ülkeni dünyaya pazarlamak işte böyle olur, toprağını parselleyip Katarlıya satmakla değil.
Ama nerdee bizde bu bahçeli olduktan sonra..

Aynur Güneş
Fotoğraf:  Celyn Kang - Unsplash / Nick Karvounis - Unsplash