Draghi değil Avrupa kaybetti…

Draghi değil Avrupa kaybetti…

İtalyanlar hükümet krizlerine alışkın. Bu siyasi hayatın bir parçası – şimdiye kadar sadece birkaç Başbakan bütün bir yasama dönemini geçirmeyi başardı....

Halit Çelikbudak yazdı...

İtalyanlar hükümet krizlerine alışkın. Bu siyasi hayatın bir parçası – şimdiye kadar sadece birkaç Başbakan bütün bir yasama dönemini geçirmeyi başardı. Silvio Berlusconi bunu en son 20 yıl önce başardı. Hatta bu konuda fıkralar uzun zamandır ortalıkta dolaşmakta… Bir tanesi şöyle… Amerikan büyükelçisi öğle saatlerinde ofisinden ayrılırken sekreterine tembihler…  ‘Öğle yemeğine gidiyorum - eğer başbakan ararsa, lütfen adını ve numarasını alın, ben dönüşümde onu ararım…‘
* * * *
Roma'da nadiren yanlış zamanda hükümet krizi olmuştur. Ama bu seferki öyle galiba… Ufukta bir ‘mükemmel fırtına‘ endişesi var. Mükemmel ya da kusursuz fırtına çok nadir görülen bir meteorolojik olayı tanımlamak için kullanılır. Nadir görülen koşulların birleşimiyle şiddetlenen fırtınayı anlatır. Bu açıdan bakıldığında Roma’daki hükümet krizi de öyle galiba...
* * * *
Çünkü AB'nin kapısında savaş var, İtalya’da da korona sayıları tekrar fırlıyor. Enflasyon yüksek, enerji fiyatları işletmeler ve aileler üzerinde baskı oluşturuyor. Tarımda milyarları bulan zararla ülkede en kötü kuraklıklardan biri şiddetleniyor. Brüksel, Roma'ya verdiği yeniden yapılanma fonunu kesebilir. Çünkü bu fon hükümetin başında Avrupa Merkez Bankası'nın eski Başkanı Mario Draghi olmadan yerine getirilmesi şüpheli görünen reform koşullarına bağlı. Bu fon korona krizinin yol açtığı ekonomik hasarı telafi için veriliyor. AB Komisyonu, 2026’ya kadar üye ülkelere 360 milyarı kredi, gerisi hibe 750 milyar Euro destek verecek. Bunun 235 milyarını İtalya alacak.
* * * *
İtalya'sız bir Avrupa düşünülemez. Hatta şaka yollu denirki ‘İtalyasız bir Avrupa, kalpsiz insana benzer…‘ Bu yüzden İtalya’daki hükümet krizi siyasi ve ekonomik açıdan her şeyden önce Avrupa boyutlarına sahip... İtalya'nın ekonomisi Avrupa Birliği'nin en büyüklerinden biri, euro bölgesinde üçüncü… İtalyan sanayisi Avrupa'da Almanya'dan sonra en önemli rolü oynuyor. Lombardiya'nın AB ile ekonomik alışverişleri, AB'nin Japonya ile ticaretine yakın bir ölçekte.
* * * *

Hiçbir şeyin kurtarılamayacağı geçen Çarşamba akşamı netleştiğinde, ‘Bu, İtalya için üzücü ve dramatik bir gün‘ diyordu siyasi gözlemciler… Silvio Berlusconi'nin partisi Forza Italia, Çarşamba gecesi Draghi'ye ilk sırtını dönen taraf oldu. Sonra sağcı popülist Matteo Salvini'nin Lega'sı. Ve son olarak, Giuseppe Conte'nin Beş Yıldız Hareketi.  Mario Draghi'nin reform politikalarının bir koşulu olan uzlaşmadan vazgeçtiler. Bunun bir AB krizine dönüşmesi endişesi de yaşanmıyor değil…  

* * * *
Bundan sonra İtalya'da zaman tekrar tersine dönebilir.  Çünkü anketler, İtalya'da sonbahar başında gerçekleşmesi muhtemel yeni bir seçimden sağ ve aşırı sağ partilerin  yararlanabileceğini gösteriyor. İtalya'daki gelişmelere jeopolitik bir pencereden bakıldığında, Draghi'nin siyasi tasfiyesi popülist bir yükselişi işaret ediyor… Berlusconi'nin Forza Italia'sından, Matteo Salvini'nin Lega'sından ve Giorgia Meloni'nin Fratelli d'Italia'sından oluşan sağ ittifak, yeni seçimleri büyük olasılıkla kazanacak. Yani AB şüphecileri önde gözüküyor.

* * * *
74 yaşındaki Draghi, 2021'in başında İtalya'nın o sırada karşı karşıya olduğu muazzam zorlukların üstesinden gelme göreviyle getirildi. Seçimle gelmedi. Ama geçen bir buçuk yılda Draghi, İtalya'da da farklı bir politikanın mümkün olabileceğini gösterdi. Sadece reformların ve ekonomik güvenilirliğin garantörü değil, aynı zamanda Ukrayna savaşında transatlantik ittifakın koşulsuz desteğinin de garantörüydü.  Kiev'in önemli destekçisiydi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yeniden seçildi, ancak meclis çoğunluğunu kaybetti. Johnson’nun halefini bulma yarışı tüm hızıyla devam ediyor. Ve şimdi Draghi düştü…
* * * *
Draghi, siyasi sahneyi başı dik bir şekilde terk ediyor… İş dünyası temsilcileri, üniversite rektörleri, tüm siyasi kesimlerden ikibini aşkın belediye başkanı ve son olarak büyük şehirlerdeki göstericiler, Draghi'yi yönetmeye devam etmeye çağırdı… Draghi, Avrupa merkez başkanı olarak üç basit kelimeyle euroya olan güveni yeniden sağlamıştı… “Ne gerekiyorsa yapılacak” demişti… Ama bu kez olmadı… Bu sefer de aynı şeyi göreve devam ederek İtalya için yapabilirdi. Sanırım beklediği son bu değildi.

Halit Çelikbudak yazdı

HABERE YORUM KAT