Çinli liderden Almanya’ya sitem: ‘Alman markası Volkswagen araba kullandım ama hiç riski azaltalım demedim’

Çinli liderden Almanya’ya sitem: ‘Alman markası Volkswagen araba kullandım ama hiç riski azaltalım demedim’

Çin Başbakanı Li Çiang, Avrupa'da ekonomik güvenlik kaygılarının arttığı bir dönemde Almanya ve Fransa'ya yaptığı ziyaretlerde risk algısına karşı açıklık ve işbirliğini geliştirme çağrısında bulundu.

Mart ayında göreve başlayan Başbakan Li, ilk yurt dışı ziyaretlerini Almanya ve Fransa'ya yaparak, ABD ile rekabetin ve gerilimlerin arttığı bir dönemde Çin'in Avrupa'nın "stratejik özerkliğini" desteklediği mesajını verdi.

Hafta başından itibaren Almanya ve Fransa'da temaslarda bulunan Li, Almanya'da Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve mevkidaşı Olaf Scholz, Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve mevkidaşı Elisabeth Borne ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Berlin'de Alman mevkidaşı ile Çin-Almanya hükümetler arası danışma konferansı toplantısını gerçekleştiren, Paris'te Fransız hükümetinin ev sahipliğindeki Yeni Küresel Finansman Paktı Zirvesi'ne katılan Li, her iki ülkede de iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.

Li, başbakan olarak ilk yurt dışı ziyaretlerini Avrupa Birliği'nin (AB) lokomotifi olan iki ülkeye yapmayı tercih ederek, ABD ile küresel güç rekabetinin arttığı bir dönemde siyasi cepheleşmeye karşı kıta ile ekonomik ve siyasi ilişkileri geliştirme mesajı verdi.

Çin Başbakanı'nın Avrupa ziyaretlerinin, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Pekin'i ziyaret ettiği zamana denk gelmesi dikkati çekti. Blinken'ın Çin ziyareti, gerilimli ilişkilerde istikrarı sağlamak üzere iletişim kanallarını kurmayı amaçlarken Li'nin Avrupa'daki temasları ekonomik işbirliğini geliştirmeye ve ekonomik güvenliğe dair risk algılamalarını gidermeye odaklandı.

"Riskleri önleme ve işbirliği birbirine zıt değil"

Berlin'e 18 Haziran'da temaslara başlayan Başbakan Li, burada iş dünyası temsilcileriyle yaptığı görüşmede, ekonomik bağları koparma yaklaşımı yerine daha fazla açıklık ve işbirliği çağrısı yaptı.

Li, "Riskleri önleme ve işbirliği birbirine zıt değildir. Tarafların güvenlik endişeleri olması anlaşılır ancak burada önemli olan riskleri nasıl akılcı şekilde tanımlayıp ona göre tedbir alacağımız." dedi.

Hükümetlerin istikrarlı iş ortamı oluşturup piyasa dinamiklerine göre risk değerlendirmesi ve yönetimi işini şirketlere bırakması gerektiğini savunan Li, "Umarız Almanya, açık pazar anlayışını sürdürerek ülkede yatırım yapan Çinli şirketlere adil, şeffaf ve ayrımcı olamayan bir iş ortamı sağlar." ifadesini kullandı.

Çin-Almanya Ekonomik ve Teknik İşbirliği Forumu'nda konuşan Li, Avrupa'da son zamanlarda dile getirilen "riskleri azaltma" yaklaşımına ilişkin görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

"Uzun süre yerel yönetimlerde çalıştım, kullandığımız araçların çoğu Alman markasıydı. Şanghay'da 5 yıl Parti Sekreterliği yaptığım dönemde devletin verdiği makam aracı Çin'de üretilen Volkswagen marka bir otomobildi. Ben bunu risk olarak görmedim. Hastaneye gidip tomografi çektirdiğimizde bunlar hep Siemens cihazlarla yapılıyor ama içine girdiğinizde 'Bu güvensiz.' demiyorsunuz. Biz Çin'de bunların hiçbirini risk olarak görmedik ve 'Riski azaltalım.' diye bir düşüncemiz olmadı."

"Sistemik rakip"

Li'nin Berlin ziyareti, Alman hükümetinin 14 Haziran'da ilk kapsamlı Ulusal Güvenlik Strateji'ni açıklamasının ardından geldi. Berlin yönetimi yeni strateji belgesinde Çin'i "sistemik rakip" olarak tanımlarken, "devamlı olarak Almanya'nın çıkarları ve değerleri ile çelişen eylemlerde bulunduğunu" vurgulamıştı.

Li, Scholz ile görüşmesinde iki ülke arasında ayrışma yerine daha yakın bağların kurulmasından yana olduklarını vurgulayarak, "Ekonomik bağları koparmak ve belirli ülkelere ayrımcı tedbirler uygulamak piyasa kurallarına eşit şartlarda rekabet ilkesine aykırı olacaktır." şeklinde konuştu.

Almanya Başbakanı Scholz da ülkenin, Çin ile ekonomik bağları koparmaktan çıkarı olmadığını, bunun yerine Alman şirketlerine daha eşit şartlar sağlama arayışında olacağını kaydetti.

Scholz, Alman şirketlerinin Çin pazarına erişimde hala zorluklarla ve haksız rekabetle karşı karşıya olduğunu belirterek, ekonomik anlamda "tek bir ortak" yerine dengeli ortaklıklar ve ilişkiler için ticareti çeşitlendirmek istediklerini vurguladı.

Tedarik zincirinde "insan haklarının" önemini vurgulayan Scholz, "Uygun üretim koşulları ve buna bağlı olarak insan hakları durumundaki iyileştirmeler iki ülkenin de çıkarınadır." dedi.

Li'nin ziyareti sırasında Çin ve Almanya, ileri üretim teknolojisi ve çevrenin korunması da dahil çeşitli alanlarda 10'dan fazla işbirliği anlaşması imzaladı.

HABERE YORUM KAT