Hava şartları ve Brexit’i geride bırakarak gündemde ilk sıradaki yerini koruyan koronavirüs, hastaneleri korku filmini aratmayacak bir hale döndürdü. Görenin kanını donduran vaka sayısı ve can kaybı tabloları her gün  kendi rekorunu kırmaya devam ediyor. 

Kasım ve aralık aylarında ulusal karantina ve bölgesel karantinalar uygulayan hükümet, günlük vaka sayılarında üçte bir azalma beklerken, üç katına çıkan bir tablo görünce, bugüne kadar yapılanlardan farklı aksiyonlar alması gerektiğini fark etti. Pandemi boyunca “U dönüşleriyle” meşhur Johnson hükmetinden yeni U dönüşler bekleyen kamuoyu ise aşı, okullar ve duran ekonomiyle ilgili hükümetin neler yapacağını merakla bekliyor. 

“21 GÜN MÜ, 12 HAFTA MI” TARTIŞMASI

İngiltere’de 2021’nin ilk üç ayında hastanelerde yaşanacak durumun vehametini “Tırnaklarımızı yiyeceğiz” diye manşetten veren İngiliz medyasında, hastanelerin otoparkında içinde hastalarıyla bekleyen ambulans sayısı ortalamasının 20’nin altına düşmediğine dair haberler yer alıyor. Acil servislerin ve yoğun bakımların neredeyse tamamı Covid hastalarına ayrılmış durumdayken, diğer ünitelerin de Covid ünitesine dönüştürüldüğü ve  bunun bile yetersiz kaldığı belirtilirken, aşı takvimi konusundaki belirsizlik de her geçen gün hükümet üzerindeki baskının artmasına neden oluyor. 

Aşının hızla  yaygın hale gelmesi için hükümet elinden geleni yapıyor gibi görünse de, AstraZeneca aşısının, Pfizer aşısından farklı bir şekilde uygulanması bilim çevrelerinde tartışılıyor. Pfizer aşısı, 2 doz olarak ve dozlar arasında 21 gün olacak şekilde enjekte edilirken, AstraZeneca aşısının 2 dozu arasına 12 hafta süre konmasının mümkün olabileceği belirtiliyor. Hükümetin bu konuda henüz verdiği bir karar yok. 

ÖĞRETMENLER HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAKLAR

Hükümetin, pandemi yönetimindeki başarızlığının yükselen faturası, ülkedeki eğitim hayatının da “donma” noktasına gelmesine neden oluyor. Okulların açılma tarihi konusu belirsizliğini korurken, uzaktan eğitim sistemine geçilip geçilmeyeceği de henüz netleşmeyen konular arasında. Öğretmenlerin yasal haklarını kullanacakları yönündeki haberlerin medyaya yansıdığı şu günlerde, bu konu Johnson’ın “Çocuklar okula dönmeli, okullar onlar için en güvenli yer” şeklindeki görüşünü değiştirecek mi, bu sorunun da yanıtını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

TIER 4 VE TIER 5 BÖLGELERİ

Ülkenin önemli bir kısmı en katı karantina kurallarının uygulandığı Tier 4 bölgesi içine alındı. Londra ve çevresindeki iller olmak üzere, 20 milyon kişi Tier 4 kurallarıyla yaşamaya çalışıyor. Londra nüfusunun 9.3 milyon olduğu göz önüne alındığında en büyük etkinin Londra’da görülmesi, vakaların azalması, hastanelerin normal seyrine dönmesi bekleniyor. Ancak buna rağmen ocak ayının ilk üç haftasında beklenen etki görülmezse, Tier 5 sistemine geçilebileceği belirtiliyor. Yüzbin kişide 402 kişinin Covid pozitif olduğu göz önüne alındığında, Tier 5 sistemine geçmekten başka bir çare kalmayacağı da medyaya yansıyan bilgiler arasında yer alıyor.

MUTANT VİRÜSLE GELEN KÖTÜ ŞÖHRET

Birleşik Krallık, 2020 yılını  Johnson hükümetinin çoğu zaman başarısız ve yetersiz kaldığı pandemi ve Brexit konularındaki sorunlarla geçirdi. Bir de üstüne mutant virüsün yarattığı önüne geçilemeyen hızdaki salgın, işleri iyice zor duruma sokmaya yetti de arttı bile. 

2020 yılının mart ayında pandeminin başlamasıyla beraber Birleşik Krallık hakkında dünya çapında yayılmaya başlayan kötü şöhret, yıl bittiğinde yerini daha da kötü bir şöhrete bırakmak üzereyken, dünyada, bir ay arayla iki aşıyı da onaylayan ilk ülke olmak Birleşik Krallık’a şimdilik avantaj sağlamış görünüyor. Bugüne kadar sarsılan itibarlarını AstraZeneca aşısının dünya genelinde diğer aşılardan daha etkin olup, pandemiyi sonlandıracak etki yaratmasıyla toparlamayı ve bunu da 2021 nisan ayındaki Paskalya dönemine kadar başarmayı hedefleyen İngilizler, 2020’nin yaralarını da hızla sarmayı umuyor.

GÖZDE SAPANLI – BİRMİNGHAM

FOTO: Viktor Forgacs on Unsplash