Bira üreticilerinin şekeri ve nişastayı biraya dönüştürmek için canlı mayayı kullanmaları gibi, Avrupalı ​​enerji şirketleri de karbondioksit ve hidrojeni doğalgazın ana bileşeni olan metana fermente etmek için arke adı verilen tek hücreli canlıları kullanmayı düşünüyor.

Fabrikalar fosil yakıtları yaktığında yayılan karbondioksiti yakalamak ve bunu daha fazla yakıt üretmek için kullanarak sera gazı emisyonlarının atmosfere kaçmasını durdurmak amaçlanıyor.

Aynı zamanda güneş ve rüzgar üretiminden kaynaklanan fazla enerjiyi depolamak ve dağıtmak da hedefler arasında.

Bloomberg Green’in haberine göre bunu yapabilmek için kilit nokta arkeler. Kimyager Alexander Krajete bu mikroorganizmalar için: “Arkelar 4 milyar yaşında ve dünyadaki sahip olduğumuz en eski metabolizmayı oluşturuyor” ifadesini kullandı.

ABD’li bilim insanları tarafından 40 yıl önce ‘benzersiz bir yaşam alanı’ olarak tanımlanan arkeler, kilometrelerce derinliklerde oksijenden yoksun, yüksek basınçlı ortamlarda yaşıyor.

Metanı fermente edebilen arkeler yeşil enerji için umut vadediyor. Özellikle doğalgaz stok piyasasında tırmanan fiyat artışları da bu çalışmayı hılznadıran etkenlerden biri.

Sadece bu değil, Avrupa’nın en büyük yakıt tedarikçisi olan Rusya’yla jeopolitik gerilimler, daha sürdürülebilir uzun vadeli enerji çözümleri arayışını artırıyor.

Söz konusu teknolojiyi büyütmek isteyen Alman şirketi Electrochaea GmbH’nin genel müdürü Doris Hafenbradl, “(Rusya devlet başkanı) Putin ve diğerlerinden gelen fosil gazı kullanmak yerine, onu değiştirmek ve yenilenebilir hale getirmek istiyoruz” dedi.

Bu yöntem iklim değişikliğinde en önemli etken olan emisyonları da azaltarak kapalı bir gaz döngüsü oluşturabilecek.

Avusturya iklim ve enerji bakanı Leonora Gewessler, projelerin yenilenebilir enerjinin mevsimlik depolanması için kritik olduğunu söyledi: “Güneş enerjisi yeşil hidrojene dönüştürülür ve doğalgaz yataklarında depolanır.”