Almanya'nın cazibe atağı

Almanya'nın cazibe atağı

Halit Çelikbudak,: "Brezilya’ya art arda ziyaretler her yönüyle dikkati çekiyor. Bu ziyaretler Almanya’nın bir cazibe atağının yalnızca başlangıcı."

Brezilya ve komşuları şu anda Alman hükümetin seyahat listesinin üst sıralarında…

Alman Cumhurbaşkanı ve Çevre Bakanı yılın başında Brezilya’ydı. Yılbaşı gecesini orada geçirdiler. Ocak ayının sonunda Şansölye Olaf Scholz uçtu. Şimdi de Alman ekonomi ve tarım bakanları birlikte Brezilya’ya gittiler.  Güney Amerika'daki en önemli ülke Brezilya’ya art arda ziyaretler her yönüyle dikkati çekiyor. Bu ziyaretler Almanya’nın bir cazibe atağının yalnızca başlangıcı.

* * * *
Resmi açıklamalara bakılırsa ziyaretlerin iki nedeni var. Almanya yağmur ormanlarını kurtarmak için Brezilya ile işbirliği yapmak istiyor, hatta şimdiden Amazon Fonu’na 35 milyon Euro avans ödemesi yaptı. Bir diğer neden ise Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay'ı kapsayan Güney Amerika ekonomik topluluğu Mercosur ile AB arasında henüz onaylanmamış serbest ticaret anlaşması.

* * * *
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ‘Evet, ziyaretlerde bu iki neden var- ama sadece değil‘ diyor. Aslında ziyaretlerin asıl nedeni ne Amazon ormanları ne de AB anlaşması. Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da ‘Amazon ormanlarını korumak için daha fazlasını yapacağız. Ama koruma tek başına ne iş yaratır ne de nüfusu doyurur. Amazona'ya odaklanmak zaten Brezilya'nın ekonomik potansiyelinin hakkını vermiyor' diyor.  

* * * *
Ziyaretlerin asıl nedeni Brezilya’daki başta demir ve petrol başta olmak üzere zengin ham madde yatakları ile et, soya fasulyesi gibi gıda ürünleri.  Yılbaşında Brezilya Cumhurbaşkanı Lula'nın göreve başlama törenine katılan Alman Cumhurbaşkanı’na bir gazetecinin ‘Almanya'nın Lula'nın başarısıyla ne ilgisi var‘ diye sormuştu. Onun da ‘Brezilya'ya ihtiyacımız var‘ diyerek verdiği kısa cevap da zaten  bunu gösteriyordu adeta.

* * * *
Almanya, ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmazlığının nasıl tırmandığını ve aynı zamanda Çin ve Hindistan'ın Rusya ile nasıl iş yaptığını endişeyle izliyor. Bu yüzden bir yandan yeni ham madde kaynaklarına ulaşmak diğer yandan da yeni pazarlar yaratmak istiyor. Ukrayna savaşının başından itibaren Almanya, ekonomisini ayakta tutmak için ihtiyaç duyduğu malzemelerin tedarikçilerini çeşitlendirmek için uğraşıyor. 200 milyondan fazla nüfusu ile Brezilya, Alman şirketleri için büyük önem taşıyan bir pazar. Almanya, 2021'de Brezilya'ya 10,5 milyar Euroluk ihracat, 7,5 milyar Euro‘luk mal ithal etmiş. Bu Almanya ihracatının yüzde 0,8'i. Brezilya, Almanya'nın dış ticaretinde yüzde 0,6 paya sahip. Çok küçük bir pay.

* * * *
Halbuki, Çin'in Brezilya'daki etkisi hızla artıyor.  Çin‘in sadece birkaç yıl içinde Brezilya'nın önemli bir ticaret ortağı haline geldiği biliniyor. Brezilya’da 2018 seçim kampanyasında en önemli konulardan biri Çin'in artan etkisiydi. ‘Çin, Brezilya'yı satın alıyor‘ eleştirisi yükseliyordu. Petrol ve demir cevherine ek olarak Çin, 2000'li yıllardan beri Brezilya'dan başta soya olmak üzere giderek daha fazla tarım ürünü satın alıyor. Bugün Çin Brezilya'nın tarım ve gıda şirketleri için açık ara en büyük ihracat pazarı.

* * * *
Brezilya tarım ürünlerinin baş alıcısı Çin gıda tedarikinin yanı sıra enerji kaynaklarını da güvence altına aldı. Brezilya petrol şirketi Petrobras'a petrol arzı karşılığında büyük krediler verdi. 2008-2018 arasında 60 milyar dolar yatırım yaptı. Limanları, demiryolları, elektrik şirketlerini yaklaşık on milyar dolara satın aldı. State Grid şu anda Brezilya'nın en büyük entegre enerji şirketi ve China Three Gorges ülkenin önde gelen enerji üreticisi. Çin petrol sahasından rafineriye ve benzin istasyonuna kadar tüm tedarik zincirini kontrol ederek Brezilya'nın hem yukarı hem de aşağı havzasında önemli bir oyuncu.

* * * *
Almanya işte bu yüzden cazibe atağıyla Brezilya’da daha fazla geç kalmak istemiyor, anı yakalamak istiyor. Türkiye’nin de 2021’de Brezilya’ya ihracatı sadece 1,02 milyar dolar, ithalatı ise 3,82 milyar dolar. 2,8 milyar dolar açık veriyor. Türkiye acı veren bir deprem afetinin ardından bir seçim türbülansına girdi. Gündem sadece içpolitika ama buna rağmen dünyada olup bitenleri ıskalamamak gerekir diye düşünüyorum.

HABERE YORUM KAT