Almanya'da hamallıktan federal milletvekilliğine

Almanya'da hamallıktan federal milletvekilliğine

65 yaşındaki Zeki Gökhan, yaklaşık 2,5 ay milletvekilliği yapacak.

Almanya’da 26 Eylül’de Federal Parlamento seçimleri yapılacak. Ülke bu seçimlere odaklanmış durumda. Partilerin başbakan adayları, milletvekili adayları çoktan belirlendi. Sokaklarda stantlar kuruluyor, salonlarda toplantılar yapılıyor, adaylar seçilebilmek için kıyasıya yarışıyor.

Tam da bu ortamda, Sol Partili siyasetçi Zeki Gökhan’ın ise farklı bir telaşı var. Zira 65 yaşındaki Gökhan, seçimlere yaklaşık bir ay kala milletvekili oldu. Köln yakınlarındaki Frechen kasabasındaki bir depoda, kendi tabiriyle “Hamallık” yapan Gökhan, şimdi Alman parlamentosunun bir üyesi. Ancak vekilliği yaklaşık 2,5 ay sürecek. Yeni bir hükümet kurulduktan sonra da depodaki işine geri dönecek.

Zeki Gökhan, Federal Parlamentoya aday olduğu 2017 yılındaki seçimlerde, milletvekilliğini çok az bir farkla kaçırmış, yedek listeye girmeyi başarmıştı. Sol Partili milletvekili Ingrid Remmers 19 Ağustos’ta vefat edince, yedek listenin başında olan Gökhan, Remmers’ten boşalan koltuğa yerleşti. Böylece Alman Parlamentosundaki Türkiye kökenli milletvekili sayısı 15 oldu.

Zeki Gökhan'ın çocukluğu

“Dersimliyiz biz. Babam Zonguldak Ereğli’de Demir Çelik İşletmeleri’nde iş bulunca oraya taşındık. 8 yaşındaydım. Ereğli’ye taşındığımızda Türkçe bilmiyordum. İlk yıllar zordu. Önyargılar çok fazlaydı. Çocuklar bana bir keresinde, ‘Kuyruklu Kürt’ demişlerdi. Anneme sordum, ‘Yavrum, kuyruk sokumu vardır her insanda, onu kastetmiş olmalılar’ dedi. Anne dedim, onlar farklı şeyler söylemek istiyorlar. Zavallı anam hep ılımlı, hep barışçıldı. Yani ilk kez ayrımcılıkla kendi ülkemde, 8 yaşında karşılaştım. Sonra da hep sürdü gitti.”

Siyasi bilincinin oluşumunda yaşadığı ayrımcılıkların etkisinin bulunduğunu belirtiyor:

“1970’lerin siyasi ortamında faşist yapılanmalardan çok çektim. Sadece ben değil, devrimciliği benimseyen, solcular çekti. Kürtler, Aleviler çekti. Lisede okurken öğrenci hareketlerinde yer aldım. Zonguldak Halk Evi’nin başkanlığını yaptım. Sendikalarda görev aldım. Nerede bir haksızlık görsem müdahale ettim. Yanlışa yanlış dedim. Yanlış yapanın yüzüne söyledim. Böyle olunca mevcut sistem beni hiç sevmedi. Hatta nefret etti. Sonra gözaltılar, tutuklamalar, işkenceler… “

Almanya'ya nasıl geldin sorusuna ise Gökhan: “Pasaport vermiyordu devlet. Mimlemişti beni. Bir yolunu bulup pasaport çıkarmayı başardım. Ticari vize aldım. 1993’de Almanya’da iltica ettim.” diye cevap verdi

Ancak Almanya’ya geldikten sonra da sorunlar yakasını bırakmamış. İltica sürecinin çok sancılı geçtiğini anlatıyor. Bazı memurların ırkçı ve ayrımcı tutumlarıyla karşılaşmış. Oturma ve çalışma izni aldıktan sonra da benzer sıkıntılar sürmüş. “İşte bu yüzden Almanya’da da toplumsal çalışmalarımı sürdürmem gerektiğini anladım. Sadece kendim için değil, bu ülkedeki ezilen insanlar için de bunu yapmaya karar verdim” diyor ve devam ediyor:

 

Haberin tamamını DW Türkçe 'den okuyabilirsiniz.

 

HABERE YORUM KAT