Seçim sonrası Almanya’daki değişiklikler tüm dünyada hissedilecek.

Peki, Almanya halkının, göreve gelecek yeni liderlerinden beklentileri neler? Amerika’nın Sesi (VOA) başkent Berlin’de seçimin nabzını tuttu.

Berlin yaz sonu sıcaklarının tadını çıkarıyor. Güneşin batışıyla bir günü daha geride bırakan Almanya, Angela Merkel'siz bir geleceğe hazırlanıyor.

Angela Merkel ülkede popülerliğini koruyor, ancak partisi zorluk içinde. İkinci Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez bazı anketlerde Hristiyan Demokratlar’ın oy oranı yüzde 20'nin altında. Diğer partiler koalisyon yapabilirlerse Merkel'in partisini iktidardan uzaklaştırabilirler.

Hristiyan Demokratlar’ın adayı, süreklilik vaadiyle seçmenleri etkilemeye çalışan Armin Laschet.

Laschet, bir konuşmasında, "Bu zor zamanlarda Avrupa’nın uyumu, iklime zararsız bir endüstri, güçlü bir ekonomi ve ulusal güvenlik için net bir planlamaya bağlı” dedi.

Seçmenler mesajı desteklese de mesajı vereni onaylamayabilir. Laschet, Temmuz ayında sel felaketi yaşayan bölgeleri ziyaretinde, cumhurbaşkanının konuşması sırasında gülerken kameralara yakalandı. Anketlerde puanları hala düzelmedi.

Şimdiki koalisyon hükümetinde maliye bakanı olan Olaf Scholz, Sosyal Demokratlar’ın adayı ve Merkel’in yerine favori isim olarak görülüyor. Scholz, anketlerde de önde gidiyor.

Berlin Özgür Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi Profesörü Gero Neugebauer’e göre, “Anketlerde istikrarlı bir noktada. Bakan olarak iyi bir performans gösterdiğini söyleyebilirsiniz. Karizma ve çekiciliğinin eksik olduğu alanları, rakibinin zayıflıkları ve bu istikrarla telafi ediyor.”

Son katıldığı tartışma programında, “Birçok vatandaş beni hükümetin bir sonraki başı ve başbakan olarak görebilir. Yeşillerle birlikte bir koalisyon kurmayı çok istediğimi gizlemiyorum” diyen Scholz, zaferden emin görünüyordu.

Yeşiller Partisi anketlerde üçüncü sırada yer alıyor. Koalisyon hükümeti kurmaya hazırlar ama bazı kırmızı çizgileri var.

Yeşiller Partisi’nin Leipzig’deki adayı Paula Piechotta, “İklim değişikliğiyle mücadelede başarılı bir şekilde hareket etmek için az zaman kaldığından, iklim politikaları söz konusu olduğunda çok taviz veremeyeceğiz” dedi.

Hür Demokratlar veya Sol Parti gibi oy oranı küçük partiler kurulacak bir koalisyonda belirleyici olabilir. Üç büyük parti, anketlerde yüzde 10 civarında gösteren aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi ile çalışmayı reddetti.

Kuşak farkı seçmenlerin beklentilerine yansıyor

Seçmenleri bölen meselelerde anketler, kuşak farkına dikkat çekiyor.

28 yaşındaki Jun Kinoshita, “Benim için öncelikli konu kesinlikle iklim değişikliği” diyor.

35 yaşındaki Corinna Anand da, kendisi için öncelik taşıyan konuları şöyle sıralıyor: “Benim için en önemli konu iklim değişikliği. Ardından eğitim, çocuk bakımı.”

İleri yaş gruplarının ekonomide istikrara daha fazla önem verdiği dikkat çekiyor.

54 yaşındaki seçmen Dirk Zeller, "Sabit bir emekli maaşı. İstihdam. Çoğu şey artık daha pahalı. Gaz, elektrik” diyor.

54 yaşındaki Brigitte de Zeller’la aynı görüşte. Brigitte’e göre, “Zengin Almanlar, Corona virüsü olmasına rağmen daha da zenginleşti. Bu arada çoğu kişi geçim kaynaklarının kötüleştiğini gördü ve bugün daha fazla sorunları var.”

Hızlı bir değişiklik bekleyense az. Koalisyon hükümeti kurma görüşmeleri muhtemelen aylar sürecek ve rakip partiler başbakan üzerinde anlaşıncaya kadar Merkel görevde kalacak.

KAYNAK: AMERİKA'NIN SESİ