Almanlar Türkiye'nin First Lady'sini böyle görüyor!
Alman basını Türkiye'nin First Lady'si Emine Erdoğan'ın yaşam tarzını manşetlerine taşıdı.
Almanya'nın ünlü haber sitesi Welt, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı manşetine taşıdı. Site, "Dior ve Hermes arasında" başlığıyla yayınladığı analizde Emine Erdoğan'ın çantalarına dikkat çekti.
Welt, Emine Erdoğan'ın geçmişte yaptığı mütevazı yaşam tarzı tavsiyelerini hatırlatarak, "Erdoğan, elma kabuklarının hala sirke yapımında kullanılabileceğini ve kurutulmuş mangoların da çok lezzetli olduğunu söylemişti" şeklinde hatırlatma yaptı.
Bu durum üzerine Türkiye'deki sosyal medya kullanıcılarının tepkilerine de değinen yazıda, "İnsanlar ucuz patates ve soğan için sıraya giriyor ve siz onlara mangoların nasıl kurutulacağını söylüyorsunuz" şeklinde eleştirilerin dile getirildiği belirtildi.
Yazının devamında, son dönemde Türkiye'de tartışılan bir konunun gündeme getirildiği ifade edildi. Emine Erdoğan'ın mütevazılık ve aza kanaat tavsiyelerine kendisinin uymadığı vurgulanırken, 45 bin Euro değerindeki kol çantasının halk tarafından eleştirildiği aktarıldı.
Yazıda, Emine Erdoğan'ın başörtüleri ve makyajının da bu sözde "mütevazılık" algısından etkilendiği belirtilerek, Mart ayında Türkiye'deki deprem felaketlerinin ardından "First Lady"nin New York'ta bulunan Dior mağazasının önünde paylaşılan fotoğrafların ülkede tepkiye neden olduğu hatırlatıldı.
Emine Erdoğan'ın muhafazakar yaşam tarzına da vurgu yapılan yazıda, "Eşi gibi Emine Erdoğan da mütevazı bir geçmişe sahip. Doğu Anadolu kökenli dindar bir anne babanın beş çocuğundan biri olarak İstanbul'da dünyaya geldi. 15 yaşından itibaren başörtüsü takmak zorunda kaldı ve bu nedenle günlerce odasında ağladı. Bugün kızları Esra ve Sümeyye de başörtüsü takıyorlar. Her ikisi de ABD'de okudu, ancak şimdi ağırlıklı olarak aile ve ev işlerine adanmış durumdalar" ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca Emine Erdoğan'ın annelik ve İslam konusundaki konuşmaları da hatırlatılarak, "Emine Erdoğan'a göre annelik, İslam'da kadının birincil rollerinden biridir: 'Kadınlara vaat edilen tüm hak, ö
zgürlük ve kazanımların ön koşulu, kendi kimliklerinden vazgeçmeleridir'" şeklinde belirtildi.
Yazının son bölümünde, Emine Erdoğan'ın siyasi hayat düşüncesiyle ilgili yorumlar yer aldı. Yazıda, "Emine Erdoğan hiçbir zaman kendi siyasi makamına talip olmadı, en son seçim zaferinden sonra gösterilerde eşiyle el ele tutuşarak tezahürat yapan taraftarlara el sallamakla yetindi" ifadesi kullanıldı.
Emine Erdoğan'ın 1000 odalı sarayda "mütevazı" bir yaşam sürdüğüne dair haberde ise, "ancak her şeyden önce Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da yaptırdığı 1000 odalı sarayın özel odalarında hüküm sürdüğü" belirtildi. Haberde, sekiz milyon avroyu aşan ipek duvar kağıdı ve halı iddialarına da yer verildi. Ayrıca, Emine Erdoğan'ın nadiren seçilmiş kadın gazetecileri sadece mutfaklarında ağırladığı ve elma kabuklarının ve kuru mangoların nasıl fermente edileceğini göstermek için bu ziyaretlerin yapıldığı belirtildi.