Afganistan rüzgarı tersine çevirdi: Almanya'da yıllar sonra sol hayali

Afganistan rüzgarı tersine çevirdi: Almanya'da yıllar sonra sol hayali

Afganistan, Alman iç siyasetinde de ortalığı karıştırıyor. Batı’nın teslim olmasından sonra, uzun bir süre NATO sınırları dışında çoğunluk bir Alman Askeri Harekâtı olmayacak. Bu durum, olası bir Sol koalisyonunu mümkün kılıyor.

Ulrich Reitz-Focus Online/ Alman başbakanı, 20 yıl sonra başarısız olan Afganistan misyonunu böyle adlandırdı. Ayrıca Sol Meclis grup lideri Dietmar Bartsch dün Federal Mecliste yaptığı konuşmada “onlar için en kara gün” olduğunu dile getirdi.
Merkel’in Demokrat Birlik Partisinden hiç kimse federal seçim için solcu adayla çelişmedi.
Birlik Partisi’nin parlamento Başkanı Wolfgang Schäuble açıklamasında, bunun Batıya olan güveni sarstığını ifade etti.  

Sol soruyor: Ordu terörle mücadele edebilir mi?

Bu dramatik ve çok tehlikeli bir görev. Ancak bir başarısızlığın sonunda bundan Federal Ordu sorumlu değildir, aksine siyaset sorumludur. Afganistan’da şu anda olan şey temelde şudur:  düzen için temizlik işidir.

Ancak odada, bir zamanlar SPD(Sosyal Demokrat Partisi)’den sola kaçan Dieter Dehm’in sorduğu soru var: Ordu terörle savaşabilir mi? Afganistan’dan sonra birçok insan bu soruyu kendilerine soracaktır.

Çünkü terör şu anda Afganistan’a geri dönüyor. Kabil Havaalanı için yayınlanan terör uyarıları çok daha büyük bir olguya işaret ediyor. Taliban’ın dönüşünden sonra Afganistan, dünyanın her yerinden İslamcı terör grupları için yeni sıcak noktalar haline gelebilir.

Alman Federal Meclis Üyesi Trittin soruyor: NATO ve ABD diğer ülkeler için ne kadar güvenilirdir?
Ve aynı zamanda, Afganistan’daki bu başarısızlıktan sonra diyelim ki bir yıl içinde, yeni bir hükümetin ülkede yeni bir misyonun reklamını yapmak zorunda kalacağı ve Alman Federal Meclisi’nde bunun için bir çoğunluk düşünülebilir mi?

Artık herkesin aklında bu var, son 20 yıldır Afganistan misyonunu tamamen reddeden tek parti sadece Sol değil. Sosyal Demokratların lideri Rolf Mützenich, büyük bütünleştirici güce ve geniş dış politika deneyimine sahip bir adam, Hindukuş’taki başarısızlığın "uluslararası operasyonlar için sonuçları" olacağını öngörmüştü.

Sol Partili Trittine’e göre “NATO ve ABD’nin diğer ülkeler için ne kadar güvenilir ortaklar olduğu” bir tartışma konusudur. Sol Parti’nin yıllardır verdiği mesaj ise tam olarak budur.


Kırmızı-Kırmızı-Yeşil Koalisyonunda Yanlış Cepheler: Sol Partisinde genel seçim öncesi sükûnet var

Afganistan tartışmasına dikkat çekmek isteniyorsa, SPD(Sosyal Demokrat Partisi), Yeşiller ve Sol'un dış ve güvenlik politikası açısından bugün eskisi kadar yakın olmadığı sonucuna varılabilir. 26 Eylül'deki seçimlerde hükümetin kurulması için bu durum ne anlama geliyor?

Şimdiye kadar, dış politika ve güvenlik politikası, Kırmızı-Kırmızı-Yeşil için tek engeldi.

Olaf Scholz, bir sol koalisyonunu reddetmekle Birlik’e iyilik yapmadı. Aslında bunun için iyi sebepleri vardı. Şimdiye kadar, SPD(Sosyal Demokrat Partisi)’nin Sol kanadının temsilcileri neredeyse tamamı geri çekiliyor. Scholz’un burjuva çevrelerinde iyi aday olarak puan kazanmasının önemli bir nedeni de budur. Ancak bu, parti liderleri Saskia Esken ve Norbert Walter-Borjans'ın her zaman el sıkışacakları anlamına gelmiyor.

Özellikle sosyal konularda, yüksek gelirliler için vergi artışlarından, varlıklar üzerine yeni vergiler getirilmesinden, kiraların sınırlandırılmasına kadar burada ortak bir zemin var. 

Sol Parti lideri Susanne Hennig-Wellsow şu şekilde ifade ediyor: "Bizimle birlikte artık kimse fakir olmayacak.”

Karşıt cepheler: Sol taraf sessiz. Anlaşmazlık şu anda diğer tarafta yaşanıyor. Birlik’in içinde güçsüz üyeler arasında panik havası hakim.

Nedeni sadece başbakan adayı Armin Laschet’in zayıflığı değil, aynı zamanda diğerinin gücüdür. Ve Afganistan onların politikası içinde yer alıyor.

Çeviri Haber: Tuğba Ünal


 

HABERE YORUM KAT