OKTAN ERDİKMEN - ARTI49 geçtiğimiz günlerde 1700 kişinin katıldığı bir anket yaptı. Katılımcıların yüzde 54’ü, Abdullah Gül’ün Recep Tayyip Erdoğan’a karşı aday olması durumunda oy vermeyeceğini, yüzde 46’sı ise oy vereceğini söyledi.

Abdullah Gül, Refah Partisi’nin önde gelen isimlerinden. Fazilet Partisi’nde Recati Kutan’ın genel başkan seçildiği kongrede, yenilikçilerin adayı Abdullah Gül’dü. O gün kendisini destekleyenler önde gelen isimler arasında Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Melih Gökçek vardı.

AKP’nin iktidara gelmesinin ardından, Ahmet Necdet Sezer’den sonra Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını istiyordu. Ancak Erdoğan, bazı çekinceleri olduğunu söyleyerek aday olmadı.

Gül cumhurbaşkanı seçildikten sonra, yemin törenine CHP ve askerler katılmadı. Hatta bazı askerler eşinin başını açsa ne iyi olacağını söylediler.

Hayrünnisa Gül, başörtülü olduğu için Çankaya’daki törenlerde kırmızı halıda yürüyemiyordu. Yabancı devlet başkanlarının eşlerini yan kapıdan alıp koridordan dolaştırarak getiriyor, sonra basına görüntü vermek için devlet başkanlarının yanına geçiyorlardı.

Abdullah Gül 7 yıl için seçilmişti, sonra cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıla indirildi. Son dönemi kaç yıl görevde kalacağını bilmeden geçti.

AKP, anayasa değişikliği yaparken, seçilmiş cumhurbaşkanının ikinci defa seçilemeyeceğine ilişkin, Abdullah Gül’ün adaylığını önleyecek bir madde koydu.

Erdoğan, kendisi de güçlü bir isim olan Gül’den çekiniyordu. Eski dostların arası açıldı.

Diğer taraftan Gül’ün siyasete soktuğu eski danışmanı Davutoğlu, Erdoğan’ın önce dışişleri bakanı, sonra başbakanı oldu.

Ancak Erdoğan onu da üstelik gururunu kırarak bir kenara attı.

Bundan sonraki süreçte tek güçlü adam olarak partisinin ve hükümetinin başında yer aldı.

Ancak son dönemde ekonomik kriz bir yandan, toplumsal huzursuzluk ve adaletsizlik diğer yandan Erdoğan’ın işini zorlaştırdı.

Abdullah Gül, bugüne kadar tıpkı Davutoğlu gibi Erdoğan çekilirse toparlayıcı isim olmayı düşünüyordu. Erdoğan’ın hiçbir zaman çekilmeyeceğini anlayınca, muhalefete sinyal vermeye başladı.

Ancak, ARTI49 anketinde de görüldüğü gibi, ne Erdoğancılar, ne de sol kesim Gül’ü istemiyor.

Gül’ün CHP’nin adayı olması, ikinci Ekmeleddin İslamoğlu skandalını doğuracağı için söz konusu değil.

Abdullah Gül, Erdoğan’dan daha demokrat, daha laik veya daha az gerici deği. Bugün muhalefete göz kırpmasının tek sebebi, Erdoğan tarafından devre dışı bırakılmış olması. Yoksa Cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki gibi, Erdoğan’ın her söylediğini onaylamaya ve kritik olmayan olaylarda çok hafif itirazlar getirerek iyi polisi oynamaya devam edecekti.

Dolayısıyla Gül, ancak AKP içinden doğabilecek bir başka merkez sağ partinin adayı olarak veya 100 bin imza toplayarak seçimde ilk 2’ye girerse, ikinci turda açık ara Erdoğan’ı geride bırakır. Ancak hafazanallah CHP'nin adayı olursa, seçimi ilk turda kaybettirir. Zaten CHP de bunun olamayacağını hemen açıkladı. 

Şu anda Erdoğan’a karşı ikinci turu kaybedecek bir aday bulmak çok zor.

Benim tahminim, CHP’nin adayının ikinci olarak, ikinci turda tüm muhaliflerin desteğiyle cumhurbaşkanı seçileceği ve en kısa sürede başkanlık sistemini kaldırarak, parlamenter sisteme geri döneceği yönünde.

Tabii, trafoya yine kedi girmezse…

 

NOT: Abdullah Gül’le ilgili bazı bilgileri Ahmet Sever’in “Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabından aldım. Bu kitapta yakın tarihe ışık tutan birçok anektod var. Okumanızı öneririm.

Oktan Erdikmen'in diğer yazılarını okumak için tıklayınız.