ABD Ukrayna üzerinden Almanya'yı mı hedef alıyor?

ABD Ukrayna üzerinden Almanya'yı mı hedef alıyor?

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller bugünkü yazısında Ukrayna savaşının perde arkasındaki güç savaşını kaleme aldı

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller bugünkü yazısında dünya üzerinde inisiyatifin artık ABD elinde olmadığını yeni bir güç dengesi kurulmaya başlandığına dikkat çekti. Güller özellikle Ukrayna savaşının bu noktada önemini vurguladı. 

İşte Mehmet Ali Güller'in o yazısı; 

İKİ ALMANYA

Almanya’nın başından itibaren ABD’nin Ukrayna savaşına karşı çıktığını, çünkü bu savaşın hem Alman ekonomisini hem de Almanya’nın Fransa ile birlikte yürütmeye çalıştığı “stratejik özerklik” çabasını hedef aldığını belirtmiştik.

Ancak Almanya bu direncini sürdüremedi. ABD, hem Almanya’daki Amerikancılığın temsilcisi olan hükümet ortakları üzerinden hem de Kuzey Akım’a terör saldırısı gibi uygulamalarla Berlin’in direncini önemli oranda kırdı. “İki Almanya” başlıklı makalemizde o süreci incelemiştik.

Öte yandan Alman sermaye sınıfı içerisinde de gün geçtikçe rahatsızlık büyüyor. Amerikan enerji şirketlerinin, Rus gazının yerine ABD iç pazarının 3-4 katı fiyatlarla Almanya’ya sıvılaştırılmış doğalgaz satarak ekonomiye verdiği zarardan, Biden yönetiminin “Enflasyonu Azaltma Yasası”nın Alman sanayisini baltalamasına kadar birçok etken, ABD kapitalistleriyle Alman kapitalistlerinin çelişmesini derinleştiriyor.

Bu tablo, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i, Alman hükümetinin Amerikancı kanadının temsilcisi Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’a rağmen Ukrayna savaşını bitirme arayışına itiyor.

ABD’Yİ RAHATSIZ EDEN İKİ GÖRÜŞME

Scholz’un kasım başında Çin’e yaptığı ziyaret, esas olarak Alman sanayisinin Rusya’daki kayıplarını Çin’le dengeleme hedefini gözetiyordu. Devamı, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Çin Devlet Başkanı Şi Jinping’le geçen hafta yaptığı görüşme oldu.

Daha ilginci de salı günü yapılan bu görüşmeyi, çarşamba günü eski Rusya Devlet Başkanı Dmirty Medvedev’in Putin’in mesajını götürmek üzere Beijing’e yaptığı ziyaretin izlemesiydi.

Birbirini izleyen bu görüşmelerin ortak noktası ise Çin’in Rusya ve Almanya’ya mesajlarıydı. Şi Jinping Steinmeier’e “Çin’in barış görüşmelerini teşvik etmeye kararlı olduğunu” söylerken Medvedev’e de “barış görüşmelerini aktif olarak teşvik ettiğini” vurguladı.

BHADRAKUMAR: ABD’YE MEYDAN OKUMA

Hindistan’ın eski önemli diplomatlarından M.K. Bhadrakumar, bu tabloyu değerlendiği çok önemli makalesinde şu yorumu yapıyor: “Almanya, Berlin’in Ukrayna’da barış yapıcı olarak benzersiz bir konuma sahip olduğunu gördüğü Çin ile yapıcı angajmanı sürdürerek ABD’ye meydan okuyor” (Asia Times, 25.12.2022).

Hint diplomat, “Biden yönetiminin Rusya ile derinden bir vekalet savaşına girdiği ve Ukrayna’yı ‘gerektiği sürece’ desteklemek için her türlü niyete sahip olduğu mevcut kavşakta, Alman liderlerinin Ukrayna’da Çin ile barışı tartışabilmesini” cesurca bir hareket olarak niteliyor.

Ukrayna’da bir “Almanya-Çin-Rusya üçgeni” kurulmakta olduğuna dikkat çeken Hint diplomat Bhadrakumar, Scholz ve Steinmeier’in “ABD’nin Almanya-Çin ortaklığını yok etmesine izin vermeyeceğini ve Almanya’nın bir vasal devlete indirgenmesini kabullenmeyeceğini” belirtiyor.

İNİSİYATİF ABD’DE DEĞİL

Görüldüğü üzere, ABD’nin Zelenski’yi çağırarak “uzun savaşı” sürdürebilmek için gerekirse cepheyi genişletme hedefi ortaya koyması, bir yandan da Almanya-Çin-Rusya üçgeninde inşa edilen barış masasını engelleme niyeti taşıyor.

Kuşkusuz bunun ABD’yi -1945 yılından bu yana ilk kez- rakiplerinin inisiyatifine yanıt verme pozisyonuna indirgediğini de saptamalıyız.

Çok merkezlilik/kutupluluk zaten böyle inşa oluyor...

Fotoğraf: Taylor Atkinson - Flickr

HABERE YORUM KAT