AB: Macaristan Türk tırlarından para alamaz

AB: Macaristan Türk tırlarından para alamaz

Türk tırlarından Avrupa’da geçiş ücreti alınması uygulamasına karşı açılan dava, Avrupa Adalet Divanı’nda görüldü. Duruşmada AB Komisyonu, Türk tezleri çerçevesinde alınan ücretin kaldırılması yönünde görüş bildirdi.

BRÜKSEL - İstanbul Lojistik Hiz. Taş. ve Tic. Ltd. Şti’nin, Macar Ulusal Vergi ve Gümrük İdaresi aleyhine açtığı dava, yerel saatle 09.30’da Lüksemburg’ta bulunan mahkemede başladı. Macaristan’ın geçiş belgesinden ücret almasına karşı çıkan şirkete verilen cezaya yaptığı itirazın ele alındığı davada, tarafların 15’er dakikalık açılış konuşmalarının ardından soru cevap bölümüne geçildi. 

Türk şirketinin avukatları, Macaristan’ın aldığı geçiş ücretinin AB-Türkiye Ortaklık Konseyi’ne aykırı olduğunu dile getirdi. Geçiş ücreti alınmasının Gümrük Birliği Anlaşmasının malların serbest dolaşımına ilişkin maddesiyle çeliştiği vurgulandı. Ayrıca, sadece Türk tırlarından geçiş ücreti alınmasıyla ayrımcılık yapıldığı, bunun da AB hukukuna aykırı olduğu belirtildi. Mal taşınmasına geçiş ücreti getirilmesinin, Türkiye kaynaklı malların Avrupa’daki fiyatlarını olumsuz yönde etkilediği de kaydedildi.

Macar tarafı ise alınan geçiş ücretinin taşımacılıkla alakalı olduğu, bunun da hizmet kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde ele alınamayacağını savundu. Konunun bu açıdan AB hukuku değil, Macaristan ile Türkiye arasındaki anlaşmalar çerçevesinde ele alınması gerektiğini öne sürdü. Ayrıca, alınan ücretin çevresel zararların karşılanmasında kullanıldığı ifade edildi. 

Macar tarafı, Türk tırlarından alınan verginin neden AB üyesi ülkelerden alınmadığına ilişkin soruyu, “Örneğin Alman tırları, Almanya’da ödüyor. Dolaysıyla bizim almamız gerekmiyor” diye yanıtladı. Ancak avukatlar, “Almanya’da alınan verginin Macar yollarıyla ilişkisinin ne olduğu yönündeki” soruya cevap vermekte zorlandı.

AB Komisyonu ise Türk tarafının tezleri çerçevesinde, vergi alınmasının AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Anlaşması 4. ve 5. maddelerine aykırı olduğunu ifade etti. Meselenin Gümrük Birliği çerçevesinde ele alınması gerektiği ifade edilerek, Macaristan’ın da AB üyesi olduğu için bu konudaki yükümlülüklerin Macaristan’ı da bağladığı vurgulandı. Dolayısıyla, geçiş ücretinin kaldırılmasının gerekliliğine işaret etti. Ayrıca, alınan geçiş ücreti nedeniyle, AB ve Türkiye arasındaki ticarette milyarlarca euro kayıp yaşandığı ve ticarete kısıtlama getirdiği belirtildi.

Duruşma yaklaşık iki saat saat sürerken, konuyla ilgili olarak  Avrupa Adalet Divanı savcısının görüşünü 6 Nisan 2017’de sunacağı belirtildi. Sene sonundan önce de mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor. Daha sonra alınan karar, davayı Avrupa Adalet Divanına taşıyan Macaristan’ın Szeged İdare Mahkemesine gönderilecek. 

Türk tarafının davayı kazanması durumunda, geçiş ücreti ödenmediği için verilen cezalara karşı geriye dönük dava açılabilecek. Türk tarafı, sürecin sonunda, emsal teşkil edeceği için sadece Macaristan’ın değil, diğer ülkelerin de aldığı tüm geçiş ücretlerinin kaldırılmasını bekliyor. 

Lüksemburg’taki davaya, şirketin üyesi olduğu Uluslararası Nakliyeciler Derneğinin (UND) yanı sıra Ekonomi Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, AB Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) yetkilileri gözlemci olarak katıldı.

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener,  Türk taşımacılığı olarak tarihi bir ana şahitlik ettiklerini belirtti. AB Komisyonunun duruşmada net bir şekilde Türk taşımacılığının hakkını teslim ettiğini söyleyen Şener, “Biz hakimlerin tavrını merak ediyorduk; burada hakimler çok doğru sorularla, çok yerinde sorularla konunun haksızlığının çok çıplak bir şekilde ortaya çıkmasını sağladı. Biz bu yolla Türk ihracatının önünün açılacağına inanıyoruz” dedi. 

Kararın takipçisi olacaklarını kaydeden Şener, “Bu yolla Türk ihracatı kazanacak, Türk ekonomisi kazanacak diye umuyoruz” ifadesini kullandı. Avrupa’nın siyasi tavrı ne olursa olsun köklü ve sağlam bir hukuk geleneği ve bir değerler bütünü olduğuna inandıklarını vurgulayan Şener, “Bu inançla bu davayı açmışlık. Hakimler ve yargı sistemi umuyoruz ki bizi yanıltmaz. Yine yargıya hukuka güvenmeye devam ederiz” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT