Avrupa Birliği'nin (AB) Yeşil Mutabakatı, fosil yakıtlardan uzaklaşma ve temiz enerji kaynaklarının kullanımının artırılması amacıyla bir dizi yasa ve hedefi içermektedir. Bu hedeflerin hayata geçirilmesiyle AB'nin 2030 yılına kadar fosil yakıtlardan geri dönülemez bir şekilde uzaklaşması ve rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik tüketiminin yüzde 55'ini karşılayarak ana elektrik kaynağı haline gelmesi öngörülüyor.

Enerji düşünce kuruluşu Strategic Perspectives tarafından yapılan analize göre, Yeşil Mutabakatın enerji güvenliği, elektrik fiyatları, istihdam ve yatırım ihtiyaçları üzerinde büyük etkileri olması bekleniyor. Temiz enerji dönüşümüyle birlikte AB ekonomisinde önemli bir dönüşüm öngörülüyor.

Yeşil Mutabakatın hedefleri doğrultusunda, 2030 yılına kadar en az yüzde 55 net emisyon azaltımı sağlanacak ve rüzgar ve güneş enerjisi toplam elektrik üretiminin yüzde 55'ini karşılayacak. Ayrıca, AB'nin fosil yakıtlardan geri dönülemez şekilde uzaklaşması ve gaz tüketiminin en az yüzde 31 düşmesi öngörülüyor. Bu düşüş, Almanya'nın Ukrayna savaşı öncesindeki yıllık gaz tüketimi seviyesine yakın bir düzeyde olması bekleniyor.

Yeşil Mutabakatın sonuçları olarak AB ülkelerinde en az 58 milyon ısı pompasının kurulması ve yaklaşık 29 milyon elektrikli aracın kullanımda olması bekleniyor. Bu, temiz enerji çözümlerinin benimsenmesiyle birlikte hane halkının enerji harcamalarının düşmesini ve ortalama elektrik fiyatlarının yüzde 7 düşmesini sağlayacaktır. Ayrıca, temiz enerji dönüşümünün AB ülkelerinde en az net 447 bin istihdam yaratma potansiyeli bulunuyor.

Strategic Perspectives İcra Direktörü Linda Kalcher, analize ilişkin değerlendirmesinde, Yeşil Mutabakatın gerçeğe dönüştürülmesinin daha fazla enerji güvenliği ve ekonomik refah getireceğini belirterek, "Güneş ve rüzgar enerjisi son 20 yıla kıyasla 3 kat daha hızlı bir şekilde kullanılmaya başlanacak. Bu da sanayi için elektrik fiyatlarını düşürecek ve rekabet gücünü arttıracaktır. AB'ye gaz, kömür ve petrol ihraç etmek isteyen ülkeler kendilerini kandırmasınlar, tüketim geri dönülmez bir şekilde azalıyor." ifadelerini kullandı. 

Strategic Perspectives Direktörü Neil Makaroff ise mutabakatın hayat pahalılığına karşı bir kalkan görevinde olduğunu kaydetti.

Petrol, gaz ve kömürün yüksek enflasyonun ana nedenleri olduğunu aktaran Makaroff, "Sınırlı gaz ve petrol kaynaklarına sahip bir kıta olarak AB, jeopolitik tehditlere karşı net sıfır geçişini bir enerji güvenliği aracı olarak kullanarak doğru stratejik seçeneği benimsiyor. Yeşil Mutabakat, Almanya'nın yıllık gaz tüketimine eşdeğer bir miktarı sadece 7 yılda azaltacaktır." değerlendirmesinde bulundu.