Alman şirketlerinin Türkiye’ye yaptırım planları var mı ?

Alman şirketlerinin Türkiye’ye yaptırım planları var mı ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan güven ve istikrar sloganıyla reform vaatlerinin altını tekrar çizerken Alman şirketleri Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Türkiye'de son günlerde HDP'nin kapatılmasına start verilmesi, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılacağının açıklanması, Merkez Bankası başkanlığındaki ani değişiklik ve Türk Lirası'ndaki değer kaybı gibi hızlı siyasi ve ekonomik gelişmeler Avrupa'dan da yakından izleniyor. Yaşananlar karşısında Avrupa'da eleştiri ve endişe hakimken, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hafta düzenlenen parti kongresinde uluslararası yatırımcılara Türkiye'nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısını bir kez daha yineledi.

Erdoğan'ın ve AK Parti hükümetinin son aylarda yaptığı yatırım çağrıları uzun yıllardır Türkiye'de faaliyet yürüten Alman şirketleri arasında karşılık buluyor mu? Yeni yatırımlar yapmayı ya da Türkiye'den çekilmeyi düşünüyorlar mı? İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri gibi farklı alanlarda yaşanan gelişmeleri yatırımcılar nasıl değerlendiriyor? Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davaları başta olmak üzere, uluslararası mahkemelerin verdiği kararların Ankara tarafından uygulanmaması Alman şirketlerini meşgul ediyor mu? Die Welt gazetesinden Deniz Yücel bu soruları, aralarında Siemens, BASF, Allianz, Deutsche Bank, TUİ, Haribo, Bosch, Lufthansa gibi Türkiye'de uzun yıllardır faaliyet yürüten 25 şirkete yöneltti.

''TÜRKİYE'YE YENİ YAPTIRIM PLANLARI VAR MI?''

Türkiye'de 5 milyon 700 bin müşterisi bulunan sigorta şirketi Allianz'ın 2 bin 500 çalışanı var. Geçen yıl 14 milyar 700 milyon TL ciro yapan şirketin 12 de bölgesel ofisi bulunuyor. Ajansları ve bankalarla yaptığı işbirlikleri sayesinde Allianz 81 ilde temsil edilmekte. Şirket, geleceğe dair planlamalarını uzun vadeli yaptığını, buna uygun ürünler geliştirdiğini ve Türkiye'de büyük potansiyel gördüğünü açıklamakla birlikte orada "olağanüstü bir yatırım" planlamadığını belirtiyor.

Köklü kimya devi BASF ise halen Türkiye'de üç üretim tesisi, dokuz ofisi ve bir de inovasyon merkezine sahip. 700 kişiyi istihdam eden şirketin geçen yılki cirosu 6,5 milyar TL. 1880'lerden bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren BASF de ülkede iyi bir potansiyel gördüğünü beyan etmekle birlikte yeni yatırımlar planlamıyor. Ayrıca şirket, planlarını kısa vadeli gelişmelere bağlı kılmadığını bildirirken, Türkiye'den çekilmeyi de düşünmediğini açıklamasına ilave ediyor.

BASF'in adı, 2017 yazında aralarında Daimler gibi köklü şirketlerin de yer aldığı 650 civarında Alman firmasıyla beraber, Ankara tarafından hazırlanan ve Interpol'e yollanan "terör destekçileri" listesinde geçmişti. 15 Temmuz sonrasında hazırlanan söz konusu listenin ortaya çıkması üzerine dönemin Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Alman şirketlerine Türkiye'de yatırım yapmamalarını tavsiye etmiş, bunun üzerine Türk tarafı da listenin bir iletişim hatası olduğunu açıklayarak, hızla geri çekmişti.

Söz konusu listede adı geçen bir diğer şirket olan Daimler, Türkiye'de 1967 yılından bu yana faal. Aksaray ve İstanbul'da TIR ve otobüs üretim tesisleri bulunan şirket şimdilik Türkiye'ye dair değişiklik planları olmadığını bildiriyor.

Enerjinin büyük isimlerinden E.ON ise Türkiye'de Sabancı Holding ortaklığı ile faaliyet yürütüyor. Enerjisa Enerji ve Enerjisa Üretim ortaklıkları ile geçen sene yaklaşık 26 milyar TL ciro sağladığını duyuran şirket 10 bin kişiyi istihdam ediyor. E.ON da Türkiye'de şu dönem yeni yatırımlar öngörmüyor.

Kimya şirketi Evonik ise 30 yıldan fazladır Türkiye'de ve otomobil sanayiinden tekstil, inşaat ve hayvan yemine geniş bir alanda faaliyet yürütüyor. Altı kıtada 26 ülkede tesisleri bulunan şirket de Türkiye'de yeni yatırım planlamayanlar arasında.

KAYNAK:Deutsche Welle Türkçe

HABERE YORUM KAT