Koronavirüs tahribatını komşularından çok daha iyi koşullarda atlatmaya çalışan Almanya’da, ücretler toplamındaki gerileme, yoksullaşmanın tehlikeli seyrini de göstermiş oldu. Ülke ekonomisindeki ücretler toplamı, yoğun üretim düşüşü ve çalışma saatlerindeki gerileme nedeniyle küçülmesini sürdürüyor.
Federal İstatistik Dairesi, Almanya’da bu yılın nisan-haziran döneminde enflasyon etkisinden arındırılmış reel ücretlerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,7 oranında gerilediğini bildirdi. Bu rakamın nominal ve reel gelirlerde bir önceki yılla karşılaştırmalar açısından, 2007 yılından bu yana yaşanan en büyük düşüş olduğuna dikkat çekildi. 2008-2009 yıllarındaki büyük finansal kriz döneminde bile bu kadar bir gerilemeye tanık olunmadığı ortaya çıktı.
Araştırmaya göre, özellikle koronavirüs salgını nedeniyle kapanan, üretimini düşüren veya tamamen durduran işletmeler nedeniyle ücretler geriledi, ancak daha büyük bir düşüş yaşanmaması da devletin yaptığı kısa çalışma ödenekleriyle engellenebildi.
Nominal (görünen) ücretlerin 2009’ın ikinci çeyreğinde yüzde 0,7 oranında düştüğü, ama aynı alanda bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4’lük bir gerileme yaşandığı belirlendi. Bu sonuç, özellikle çalışma saatlerinin çok daha büyük oranda gerilemesinden kaynaklanıyor. Ortalama haftalık çalışma süresi 2009’daki finans krizi sırasında ikinci çeyrekte yüzde 2.1 gerilerken, bu rakam 2020’nin ikinci çeyreğinde 2019’un ikinci çeyreğine göre, yüzde 6,2 oldu.
Böylece Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip Almanya’da ücretler toplamı büyük bir gerileme yaşadığı ortaya çıktı. Ancak ekonomiyi çok daha büyük bir krize sokacak, toplam talebi iyice geriletecek bir ücretler genel toplamı düşüşü, kısa çalışma paralarıyla kısmen hafifletilebildi. Bu gelişmelerin ülkede özellikle orta ve alt gelir katmanlarında yoğun bir yoksullaşma dalgasına yol açtığı gözlendi.
SENDİKALAR UYARI GREVİNDE
Bağımlı çalışanların gelirlerinden oluşan ücretler düzeyindeki bu olumsuz gelişmenin sendikaların talepleriyle ve uyarı grevleriyle zamandaş olması da dikkat çekti. Kamu çalışanları sendikası “Verdi” ve memurlar birliği “dbb”nin kamu işvereniyle yaptıkları görüşmelerde ortalama yüzde 4,8 oranında bir zam talebinde bulunması dikkat çekti.
Bu oranın, ülkedeki ücretler toplamındaki gerilemeye paralel bir seyir izlediği gözleniyor. Tarafların ikinci tur görüşmelerde de ilerleme kaydedememesi üzerine önümüzdeki hafta kentler ve yakın çevrelerindeki kitle taşımacılığında uyarı grevleri yapılması kesinleşti. Üçüncü tur toplu sözleşme pazarlıkları ekim ayı sonuna doğru yapılacak.
+49-FRANKFURT