Dha Yurt Bülteni - 9

Dha Yurt Bülteni - 9

KARADENİZ'de ilk sondaj faaliyetini gerçekleştirmek için İstanbul'dan uğurlanan Fatih Sondaj Gemisi, Trabzon'a ulaştı.

Fatih Sondaj Gemisi, Trabzon'a ulaştı

KARADENİZ'de ilk sondaj faaliyetini gerçekleştirmek için İstanbul'dan uğurlanan Fatih Sondaj Gemisi, Trabzon'a ulaştı. Törenle karşılanan ve sökülen parçaları limanda hazırlanan özel vinçle monte edilecek gemi, ilk sondajına 15 Temmuz'da Karadeniz Ereğlisi açıklarındaki Tuna-1 lokasyonunda başlayacak.

Fatih Sondaj Gemisi, Karadeniz'e açılmak için Haydarpaşa Limanı'nda yaklaşık 1.5 ay süren hazırlıkların tamamlanmasının ardından 29 Mayıs'ta İstanbul'dan uğurlandı. Fatih Sondaj Gemisi'nin 103 metrelik kuleleri, İstanbul Boğazı'ndan geçebilmesi için tamamen söküldü. Gemi bugün öğlen saatlerinde Trabzon'a ulaştı. Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ile Trabzon Liman Başkanı Muzaffer Ermiş ve beraberindekiler botla açıldıkları denizde Türk bayraklarını sallayarak gemiyi karişıladı. Trabzon Liman Başkanlığı'na ait gemiler siren ve hoparlörlerinden mehteran marşı çaldı. Sondaj gemisi lojistik merkez olarak kullanacağı Trabzon Limanı'na demirleyecek.

Sökülen parçaları limanda hazırlanan özel vinçle monte edilecek gemi, ilk sondajına 15 Temmuz'da Karadeniz Ereğlisi açıklarındaki Tuna-1 lokasyonunda başlayacak. Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarından sonra Karadeniz'de arama faaliyetinde bulunacak olan Fatih Sondaj Gemisi'nin, deniz derinliği 2, sondaj derinliği ise yaklaşık 4 bin metrede arama faaliyetlerini sürdürecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Gemiden detaylar

Geminin karşılanması

Detaylar

=======================

48 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması sona erdi (YENİDEN)

KORONAVİRÜS tedbirleri kapsamında, İzmir'in de arasında bulunduğu 15 kentte 48 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması sona erdi. Şehirler arası seyahat kısıtlamasının kalkmasının ardından İzmir - Manisa yolunda yoğunluk yaşandı.

İçişleri Bakanlığı'nın yayımladığı genelge ile koronavirüs tedbirleri kapsamında, 30- 31 Mayıs tarihlerini kapsayan sokağa çıkma kısıtlaması saat 00.00'da sona erdi. İzmir'de sokağa çıkma kısıtlamasının sona ermesinin ardından ıssız kalan caddeler tekrardan hareketlendi. Bu arada İzmir Emniyet Müdürlüğü ekipleri 48 saat süren sokağa çıkma kısıtlamasında, kurallara uymayan vatandaşlara adli ve idari işlem uyguladı. Emniyetten alınan bilgiye göre, 1036 kişiye 2 milyon 238 bin 197 TL idari para cezası, 5 kişiye ise adli işlem yapıldı. Ayrıca, şehirler arası seyahat kısıtlamasının kalkmasının ardında İzmir - Manisa yolunda yoğunluk oluştu.

SEYAHAT KISITLAMASI KALKTI, YOLCULUK BAŞLADI

Koronavirüs tedbirleri kapsamında, uygulanan şehirlerarası seyahat kısıtlaması gece yarısında sona erdi. Bunu üzerine, İzmir'den başka illere gitmek isteyen vatandaşlar otogara akın etti. Uzun süredir ıssız kalan otogar, tekrardan hareketlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Polis ekiplerinden görüntü

-Trafikten görüntü

-Genel ve detay görüntü

========================

Yılmaz Özdil'in villasındaki kaçak eklentilerin yıkımı sürüyor

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, yazar Yılmaz Özdil'in eşi Hülya Özdil'in satın aldığı ve imara aykırı yapılaşmayla 142 metrekareden 310 metrekareye çıkarılan villanın kaçak eklentilerinin yıkım işlemine devam edildi. Özdil'in villasının önünde yıkım çalışmasından oluşan moloz yığını, dikkat çekti.

Bodrum'un Bitez Mahallesi'nde, yazar Yılmaz Özdil'in eşi Hülya Özdil, 2 Mayıs 2017'de bir firmadan 4.6 milyon liraya villa satın aldı. İddiaya göre yapı, yürürlükteki imar planında "ticaret alanı" sınırları içinde kalıyordu. Bodrum Belediyesi tarafından yapıya Hülya Özdil adına "ofis ve iş yeri- iki bağımsız bölüm- 142.5 metrekare" olmak üzere yapı ruhsatı verildi. Belediye, bir süre sonra da yapı kullanım izin belgesi verdi. İmar planlarında ticari alan vasfında olan yapıyı Özdil ailesi, villaya çevirdi.

Ruhsatı tek katlı, iki bitişik ofis ünitesi için düzenlenen 142,5 metrekare iskanlı yapıya; depo, jeneratör odası, bodrum kat ilavesi yapıldığı anlaşıldı. 310 metrekareye çıkarılan villa için Özdil ailesi, 31 Aralık 2017'ye kadar olan yapıları kapsayan "İmar Barışı'na başvurdu. Ancak "İmar Barışı" sonrasında da kaçak yapılaşmaya devam edildiği, 2018 yılında kaçak olarak 45 metrekarelik teras ve müştemilat yapıldığı belirlendi. Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, her iki yerin "İmar Barışı" sonrası yapıldığını, bölgenin uydu fotoğraflarıyla da tespit etti. Bu gelişmenin ardından villadaki imara aykırı alanlar belirlenip, inceleme başlatıldı. İncelemenin tamamlanmasının ardından dosya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderildi. Ayrıca villa, Bodrum Belediyesi tarafından mühürlendi. Mühürde, "Bu inşaat ruhsat ve eklerine aykırı olduğundan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32'nci maddesine istinaden mühürlenerek durdurulmuştur" denildi.

Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından villadaki kaçak eklentilerin yıkılması için yazılan talimat, Bodrum Belediyesi'ne tebliğ edildi. Belediyede söz konusu kaçak eklentilerin 13 Mayıs'a kadar yıkılması için Özdil ailesine tebligat gönderdi. Ancak tebligata rağmen aileden kimse villaya gelmedi, herhangi bir yıkım işlemi de gerçekleştirilmedi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, yapılan incelemeler sonucu Yılmaz Özdil'in komşularının villalarından bazılarının yapı kayıt belgelerini iptal etti. Bu nedenle belediye ekipleri, bu villaları da mühürledi. Ekipler, villalarda inceleme ve ölçüm yapıp, fotoğraf çekti.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI

Özdil ailesi yıkımla ilgili herhangi bir çalışma yapmayınca Bodrum Belediyesi Fen İşleri ile Zabıta Müdürlükleri ekipleri villaya geldi. Ekipler çalışmalarını sürdürürken, Özdil'in avukatının itirazı üzerine Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'nce 1 aylık yürütmeyi durdurma kararı alındı. Yıkım çalışmaları yarıda bırakıldı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün ardından Bodrum Belediyesi de yıkımın durdurulması yönünde karar veren Muğla 1'inci İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Yıkım kararının yerinde olduğu yönünde savunma verdi. Savunmada, Uydu fotoğrafları, Çevre Müdürlüğü ve Belediye imar ekiplerimizin yerinde tespitleri sonrasında yıkım kararı aldık denildi.

Bu süreçte Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Bodrum Belediyesi'nin kararını inceleyen Muğla 1'inci İdare Mahkemesi, villanın kaçak bölümlerinin yıkımı ile ilgili Özdil ailesinin talebi olan yürütmeyi durdurma kararına gerek olmadığına hükmetti. Mahkeme ayrıca, Özdil ailesinin yapı kayıt belgesinin iptaline ilişkin yürütmeyi durdurma talebini de yerinde görmedi.

380 BİN LİRA CEZA

Bodrum Belediye encümeninin, villanın kaçak bölümleri için yıkım kararının yanı sıra İmar Kanunu'nun 42'nci maddesi çerçevesinde Hülya Özdil'e 380 bin lira idari para cezası kesti.

EVDEKİ EŞYALAR BOŞALTILDI

Özdil'in villasının kaçak bölümlerinde bulunan eşyalar, geçen 29 Mayıs Cuma günü ailenin anlaştığı işçilerce taşındı. Baza, yatak, döşek, sandalye takımı, masa takımı, giysi dolabı, bilgisayar masası, vantilatör gibi birçok ev eşyası kamyonete yüklenerek götürüldü. Özdil ailesinin villanın kaçak bölümlerinin yıkım işlemini gerçekleştirmek üzere anlaştığı işçiler ise ertesi sabah villaya geldi. Baret, maske ve eldiven takan işçiler, daha sonra hilti, kazma, balyoz, çekiç, levye ve kürek ile villaya girdi. Saat 17.00'ye kadar süren ve ara verilen müştemilatın yıkım çalışmalarına bugün de devam edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

-Yıkım çalışmalarından görüntü

========================

39 derece ateşi çıkan kaçak Afgan, hastaneye kaldırıldı

SİVAS'ta polisin şüphelenerek kimlik sorduğu, ülkeye yasa dışı yollardan giren Afganistan uyruklu C.A.(39), ateşinin yüksek olduğunu belirtmesi üzerine sağlık ekiplerinin kontrolünün ardından hastaneye kaldırıldı.

Olay, Atatürk Caddesi Kepçeli Kavşağı'nda yaşandı. Polisin şüphelenerek kimlik sorduğu C.A. kaçak yollarla ülkeye giriş yaptığını ve kimliğinin olmadığını söyledi. Afganistan uyruklu olduğunu belirten C.A., hasta ve yüksek ateşli olduğunu söyledi. Bunun üzerine olay yerine sağlık ekipleri çağırıldı. Gelen sağlık ekipleri yaptığı kontrolde, C.A'nın ateşinin 39 derece olduğunu tespit etti. Bu sırada polis ekipleri de cadde üzerinde yürüyen vatandaşları C.A.'nın yakınından geçmemesi için uyardı. C.A., ambulansla Sivas Numune Hastanesi Çok Amaçlı Geriatri Merkezinde (ÇAGEM) kaldırılarak tedavi altına alındı.

Görüntü Dökümü:

-Yabancı uyruklu kişinin görüntüsü

-Sağlık ekibinin kontrolü

-Polisin aldığı önlemler

-Hastaneye götürülmesi

=======================

İnternet çekmeyince eğitimlerini Torosların zirvesindeki çardakta yapıyorlar

ANTALYA'nın Serik ilçesinde kırsal bölgede oturan öğrenciler, mahallede cep telefonu ve internet çekmediği için uzaktan eğitimlerini, bölgeye 4 kilometre uzaklıkta, Torosların zirvesindeki bir noktaya kurulan çardakta yapabiliyor.

Serik'e yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Kozan Mahallesi Araplar mevkiinde oturan öğrenciler, koronavirüs nedeniyle okullar tatil edilince yaşıtları gibi okuldan uzak kaldı. Diğer öğrenciler gibi uzaktan eğitim alması gereken öğrenciler, evlerinin bulunduğu noktada internet ve cep telefonları çekmeyince bu imkandan yararlanamadı. Hayvancılık yapan ailelerine destek vermek için hayvan otlatırken, köye yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta, Torosların zirvesindeki bir noktada cep telefonları ve internetin çektiğini belirleyen öğrenciler, ailelerinin desteğiyle buraya çardak kurdurdu. Cep telefonları aracılığıyla uzaktan eğitime başlayan öğrenciler, her gün bu noktaya gelip, eğitimlerini sürdürüyor.

'EVDE EĞİTİMİ BURADA YAPIYORUZ'

Öğrencilerden Ozan Karakaya, "Köyümüzde telefon çekmiyor. Hayvanları otlatmaya geldiğimizde burada telefonun çektiğini tespit ettik. Mahallemizdeki arkadaşlarımızla her gün buraya geliyoruz. Okullar kapalı olduğu için evde eğitimi burada yapıyoruz" dedi. Öğrencilerden Yunus Sarı, "Gebiz Ortaokulu'nda okuyorum. Evimizde internet çekmediği için burada eğitim yapıyoruz" diye konuştu.

Öğrenci Uğur Kır ise şöyle dedi:

"Gebiz Anadolu Lisesi'nde okuyorum. Telefonumuz mahallede çekmiyor. Eğitimden geri kalmamak için bu tepeye geliyoruz. Aynı zamanda hayvancılık yapıyoruz. Bazen yaya bazen de araçla geliyoruz. Virüsten dolayı okullarımız da kapalı. Eğitimden geri kalmamak için burada ders yapıyoruz. En büyük hedefim orman mühendisi olmak."

Kozan Mahallesi Muhtarı Cafer Yıldırım, "Mahallemizin Araplar mevkiinde cep telefonları çekmiyor. İnternet de yok. Koronavirüsten dolayı okullarımız kapalı. Bu dağın başında çocuklarımız cep telefonunun çektiğini tespit etti. Burası mahallemize 3- 4 kilometre mesafede. Çocuklarımıza bu çardağı yaptık. Yaz- kış burada eğitim yapmaktalar. Eğitimlerinden geri kalmamaları için çardakta değil evlerinde eğitim yapsınlar. Muhtarlık olarak yetkililere sorunu dile getirdim" dedi.

Mahalle sakinlerinden Erdoğan Karakaya, "2 çocuğum var. Biri üniversite, biri lise okuyor. Bu çocuklar ders yapmak için sürekli buraya geliyor. Evimizde internet çekse daha iyi olur. Buraya bir an önce baz istasyonu yapılmasını istiyoruz. Ev telefonumuz vardı. İnternet çekmedi. Cep telefonunun interneti de sadece burada çekiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

- RÖP 1: Ozan Karakaya

- RÖP 2: Yunus Sarı

- RÖP 3: Kozan Mahallesi Muhtarı Cafer Yıldırım

- RÖP 4: Erdoğan Karakaya

- RÖP 5: Uğur Kır

- Öğrencilerin araçlarla çardaklara gidişi

- Çardakta eğitim ve detay

=======================

HDP önündeki eylemde 273'üncü gün

DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 134 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal mesafe kuralına uyarak, 273'üncü günde de sürdürdü. 2011'de kaçırılan oğlu Mehmet (23) için oturma eylemini sürdüren Ömer Tokay, "Dün akşam arkadaşlarla evin önünde otururken daha önce tanıdığım biri yanımıza geldi ve arkadaşlarıma "Utanmıyor musunuz bu adamın yanında oturuyorsunuz? Bu bizi kötülüyor" dedi ve "Seni yukarı bildireceğim" diyerek fotoğrafımı çekti. Şimdi gözaltında" dedi.

Diyarbakır'da oturan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hatice Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.

13 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU

Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar ve Sait Açar'ın oğlu Haşim, terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 13'ü evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 12 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor. Aileler, eylem sırasında, koronavirüs salgınına yönelik tedbirlere de uyuyor.

'EVİMİN ÖNÜNDE TEHDİT EDİLDİM'

2011 yılında kaçırılan oğlu Mehmet için oturma eylemini sürdüren Ömer Tokay, dün akşam evinin önünde tehdit edildiğini öne sürerek, "2011'de çocuğumu kandırarak götürdüler. Ondan dolayı dün saat 6,5 civarında evin önünde arkadaşlarla otururken, daha önceden tanıdığım kişi yanımıza gelerek, arkadaşlarıma, "Utanmıyor musunuz bu adamın yanında oturuyorsunuz? Bizi kötülüyorlar" dedi. Fotoğrafımı çektikten sonra "Ben seni yukarı bildireceğim" dedi. "Sen kimsin, neyin nesisin?" dedim. "Gençlik yapılanması'nda olduğunu söyledi. Terörle mücadeleye telefon açtım. Çocuk şu anda gözaltındadır. Gerekeni yapıyorlar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------

HDP il binası önü

Ailelerin bekleyişi

Ailelerin maskelerle sosyal mesafeyi koruması

Ömer Tokay'ın konuşması

Genel ve detay

=====================

DHA

HABERE YORUM KAT