Yurt dışında 'evet'in bedelini hep birlikte ödeyeceğiz

Yurt dışında 'evet'in bedelini hep birlikte ödeyeceğiz

Yurt dışında yaşayan 4 Türk’ten sadece ikisi oy vermeye gitti. Onlardan da biri ‘evet’, diğeri ‘hayır’ dedi. Buna rağmen Türk diasporasına kesilen ırkçılık ve ayrımcılık faturasını, hep birlikte ödeyeceğiz.

OKTAN ERDİKMEN - Referandumda tartışmalı bir şekilde ‘evet’ kararı alınmasının ardından yurt dışında yaşayan Türkler, yeniden hedef tahtasına konuldu. Aşırı sağcıların öncülük ettiği bu yeni düşmanlık modası, maalesef Avrupa toplumunun geniş kesimlerinde de kabul görüyor.

16 Nisan’ın üzerinden henüz 3 gün geçmesine rağmen, hemen hemen bütün Avrupa ülkeleri çifte vatandaşlığa savaş açtı.

Avusturya’da Türk vatandaşlığını gizlice alanların Avusturya vatandaşlığını iptal etme ve 5 bin avro da para cezası verme amacıyla yasa teklifi hazırlanıyor.

Viyana’da Avusturya İslam Toplumu binasına ırkçı yazılar yazıldı. 

Berlin’de bir Türk derneğinin camları kırıldı.

Fransa’da göçmen vizelerini askıya almak tartışması başladı.

Hollanda’da hükümet ortağı CD-V, çifte vatandaşlığın kaldırılmasını istedi. Ülkede camilere yönelik denetimler arttırılacak. 

Bugüne kadar AB konusunda Türkiye’nin en büyük destekçisi olan İtalya bile, ‘Artık yokuz’ dedi.

Almanya’da opsiyon modeli tartışmaya açıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yenikapı’yı tahsis ettiği ırkçı parti AfD, Türkleri ülkeden kovmak istiyor.

İktisatçı Friedman’ın para harcama matriksine göre, insanlar kendi paralarını kendileri için, kendi parasını başkası için, başkasının parasını kendisi için ve başkasının parasını başkası için harcayabilir.

Kendi parasını kendisi için harcayan kişi, hem fiyata hem de kaliteye bakıyor. Kendi parasını başkası için harcayan, sadece fiyatı; başkasının parasını kendisi için harcayan, sadece kaliteyi dikkate alıyor. Başkasının parasını başkası için harcayanlarsa, ne kaliteye ne de fiyata önem veriyor. 

Yurt dışında yaşayan Türkler, kendileri açısından başkasının parasını başkası için harcayacak bir hükümet sistemi için oy verdiler. Türkiye’deki insanların hayatını doğrudan etkileyecek bir sistem değişikliği, yurt dışında yaşayan Türklerin hayatını da dolaylı olarak olumsuz etkiledi. 

Bu kamplaşmanın bedelini, yurt dışında yaşayan herkes ortak ödeyecek. 

Akşam yemeği ikilemi, iktisattaki oyun teorisi içerisinde en çok ilgi gören konulardan biri. Akşam yemeği için bir masada oturan insanlar, eğer hesabı ortak ödeyeceklerse, normalde sipariş vermeyecekleri yemekleri de ısmarlıyorlar.

Kimse başkasının karidesinin parasını vermek istemiyor. Dolayısıyla canı istemese de, ortalamanın altında kalıp enayi gibi hissetmemek için sürekli yemek sipariş ediyor.

Sonuç olarak, masada oturan herkesin ödediği bedel artıyor.

Yurt dışında seçime katılım oranı yüzde 48.

Diasporada dünya rekoru hikayesini, seçmenlerin yarısını bile sandığa götüremeyen yurt dışı örgütleri kendilerini başarılı göstermek için yazıyor.

Türk diasporasını, diğer diasporaların seçime katılımıyla karşılaştırırsanız, Türkiye’deki çok yüksek seçime katılım oranını da hesaba katmalısınız.

Yani yurt dışında yaşayan 4 Türk’ten sadece ikisi oy vermeye gitti. Onlardan da biri ‘evet’, diğeri ‘hayır’ dedi.

Buna rağmen yurt dışında Türk diasporasına kesilen artan ırkçılık ve ayrımcılık faturasını, hep birlikte ödeyeceğiz.

2 tane oy fazla almak için yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk vatandaşını zor duruma sokmaktan çekinmeyen, onların yaşadığı ülkelere gelip kavga çıkarmaya çalışanlar, sipariş verdikçe vermeye devam ediyorlar…

HABERE YORUM KAT
4 Yorum