OKTAN ERDİKMEN - Türkiye’de faaliyet gösteren 12 banka, 2007 ve 2011 yılları arasında kartel oluşturarak, faiz oranlarını suni olarak arttırdılar. Rekabet Kurulu kararıyla konut kredilerinde 0,15; ihtiyaç kredilerinde 0,10 ve taşıt kredilerinde 0,5-0,20 arasında faiz yükselten bankalara, 213 milyon ile 12 milyon TL arasında değişen miktarlarda ceza kesildi. 

Bankaların Rekabet Kurulu kararına yaptıkları itiraz, Danıştay 13 Dairesi tarafından 16 Aralık 2015 tarihinde verilen kararla reddedildi. Dolayısıyla karar kesinleşmiş oldu.

Şimdi, bu 12 banka, vatandaşlara zararlarının 3 katı kadar tazminat ödeme riskiyle karşı karşıya. 

Bu bankalardan 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında kredi alanlar, kredi kartı çıkaranlar, bu bankalarda faizle para bulunduranlar dava açabiliyorlar. Kazanılabilecek tazminat miktarları ise 200 bin liralık bir konut kredisi için 70-80 bin liralık rakamlarla ifade ediliyor.

Bu konuda çok sayıda dava açıldı ancak henüz emsal teşkil edecek bir karar çıkmadı. 

Türkiye’de kartel kurmaktan ceza alan bu 12 banka şunlar: Akbank, Denizbank, Finansbank, HSBC, ING, TEB, Garanti, Halkbank, İş Bankası, Vakıfbank, Yapı Kredi ve Ziraat. 

Bu bankalardan İş Bankası, Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Akbank’ın Almanya’da, Denizbank’ın da Avusturya’da ayrı şirket olarak yapılanan iştirakleri var. 

Bu bankaların üst düzey yöneticileri, ağırlıklı olarak Türkiye’den geliyorlar ve Türkiye ile sürekli iletişim halindeler. 

Peki, Türkiye’de kartel kurarak vatandaşa fazla faiz ödeten bankaların, Almanya’daki iştirakleri de, benzer bir şey yapıp müşterilerinin önemli bir kısmını oluşturan Avrupalı Türklere fazla faiz ödetmiş olabilirler mi?

Bu konuda Türkiye’de olduğu gibi, Almanya’da da davalar açılabilir mi?

Bu soruların cevaplarını ortaya çıkarmak amacıyla, yakın dönemde merkezi Frankfurt’ta bulunan Almanya Finansal Denetleme Kurumu’na (Bafin) Türkiye’deki Rekabet Kurulu’nun kararını bildiren ve Almanya’da da benzer bir oluşumun bulunup bulunmadığının araştırılmasını isteyen bir ihbar mektubu gönderilecek. 

Bu sorunu cevabı da, Bafin olayı araştırmaya değer görürse, Almanya’daki araştırma sürecinin sona ermesinden sonra ortaya çıkacak.