İzin sezonunda uçak biletleri neden çok pahalı?

İzin sezonunda uçak biletleri neden çok pahalı?

Hava yolu şirketlerinin yakıt, sigorta, personel, tamir - bakım gibi masrafları yaz - kış aynı olmasına rağmen, gurbetçilerin izin sezonunda biletler neden 5 katına çıkıyor? 

OKTAN ERDİKMEN - Ekonominin temel kuralı, kar marjını en yüksek düzeye çıkarmaktır. Yani, bir malı veya hizmeti mümkün olan en çok sayıda kişiye ve/veya fiyatla satmak. Bu durum sektörlere göre değişik şekillerde kendini gösteriyor.

Bir işçinin, telefonla konuşmanın dakikasına ödeyeceği en fazla para bellidir. Bir iş adamı, ondan çok daha yüksek bedel ödemeye hazır olmasına rağmen, telefon şirketleri ikisinden de aynı parayı almak zorunda kalıyor.

Hava yolu taşımacılığında ise durum farklı. Dinamik fiyatlandırma denilen bu uygulama sayesinde, hava yolu şirketleri, biletleri satabilecekleri kadar yüksek fiyattan satıyorlar. Aynı uçağa binen ve aynı hizmeti alan yolcular, bu nedenle farklı farklı bilet ücretleri ödeyebiliyor.

Dinamik kazıklama yöntemi

Dinamik fiyatlandırma, hava yolu ve otel fiyatlandırmalarında uygulanıyor. 

Burada, arz ve talep dengesini kurarak, en yüksek düzeyde bir denge fiyatı tutturmak amaçlanıyor. Bunu sağlamak için, programcılar tarafından botlar ve özel algoritmalar hazırlanıyor.

Hava yolu şirketlerinin maliyetleri, yakıt, sigorta, uçak finansmanı - kirası, tamir - bakım, personel gideri, havalimanı vergileri gibi kalemlerden oluşuyor. Bunlar yaz - kış aynı. Hatta rötar oranı hava koşullarından dolayı kışın daha yüksek olduğu için, bu masraflar kışın daha fazla oluyor.

Buna rağmen, Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkler, izin dönemlerinde, yani Avrupa’daki okul tatillerinde normal fiyatlara göre en az 5-6 kat bilet ücreti ödemek zorunda kalıyorlar. Bunun sebebi ise hava yolu şirketlerinin insanların mecburiyetlerinden yararlanarak, amiyane tabirle ‘kazıklayabildikleri kadar kazıklamaları’. 

Herkes karda, THY zararda

Dünya hava yolu şirketleri sürekli kar etmelerine rağmen, petrol fiyatlarının bu kadar düştüğü, dolayısıyla yakıt maliyetinin oldukça azaldığı bir dönemde bile Türk Hava Yolları zarar ediyor. 

2017 yılının ilk 3 ayında açıklanan zarar 1,42 milyar lira. Ocak - Nisan 2016 döneminde 19,4 milyon olan yolcu sayısı, yüzde 3,7 düştü. Dış hatlarda bu rakam yüzde 5,7’ye çıkıyor. Türk Hava Yolları, personelinin çok önemli bir kısmını değiştirdi. Bunun sebebi, personelin çok önemli bir kısmının FETÖ’cü olmasıydı. Sadece bu bile, Türk Hava Yolları’nın eleman alımlarında liyakat dışında faktörleri de göz önüne aldığını göstermeye yetiyor. 

Bugün işe alınan elemanların da birilerinin referansıyla alındığını tahmin etmek hiç zor değil. Zaten bu, uçaklarda sadece hükümet yanlısı gazetelerin dağıtılmasından da belli oluyor. 

Kimsenin sefer düzenlemediği yerlere düzenli uçuşlar koyuluyor. Dünya markası olacağız diye ünlülere milyonlarca avro reklam parası veriliyor. Bedeli ise gurbetçilere ödetiliyor.

Avrupa’da çalışan Türk işçisi, maaşından arttırdığı 3 kuruşla çoluk çocuk dilini, dinini, memleketini unutmasın diye yazın Türkiye’ye izne gidiyor.

Hükümetse seçim öncesi verdiği Türk Hava Yolları’nda yüzde 20 indirim sözünü tutmuyor. Sezonda Avrupa’dan Türkiye’ye bilet fiyatları 500 avroyu geçiyor.

Üstüne üstlük 30 kilo olan serbest bagaj hakkı da 23’e indiriliyor. 

THY, gurbetçilere özel tavan fiyat ve ek ücretsiz bagaj hakkı getirmeli. 

Almanya'da Deutsche Bahn'ın uyguladığı Bahn25 kartı gibi bir kart çıkarılmalı. Bu kart sadece yurt dışındaki işçilere verilmeli ve THY biletlerinde koşulsuz yüzde 25 indirim ve Lufthansa'nın misafir işçi tarifesinde olduğu gibi 23 x 2 46 kg ücretsiz bagaj uygulanmalı. 

Bütün bunlar bu sıralar çok meşhur olan bir Kanun Hükmünde Kararname ile bir günde gerçekleştirilebilir.

Yeter ki Avrupalı Türkler birlik olup bunları talep etsinler. 

THY ile o zaman hep birlikte gurur duyalım...

 

Oktan Erdikmen'in diğer yazılarını okumak için lütfen tıklayınız.

HABERE YORUM KAT
3 Yorum