İki Almandan biri Müslümanları tehdit olarak görüyor

İki Almandan biri Müslümanları tehdit olarak görüyor

Almanya'da halkın yüzde 61'inin İslam'ın Batı'ya uymadığını düşündüğü, yüzde 57'sinin ise Müslümanları tehdit olarak gördüğü belirtildi.

ANKARA (AA) - Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Avrupa Araştırmaları Direktörü Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı, Fransa'da İslamofobik saldırıların geçen yıl yüzde 500 arttığını, Almanya'da halkın yüzde 61'inin İslam'ın Batı'ya uymadığını düşündüğünü, yüzde 57'sinin Müslümanları tehdit olarak gördüğünü belirtti.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşı Olan ve Vatandaşlıktan İzinle Çıkmış Kadınların, Ailelerin Sorunları ve Çözüm Önerileri Konulu Alt Komisyonu toplantısında 2015 Avrupa İslamofobi Raporu değerlendirildi.

Rapor hakkında sunum yapan Bayraklı, Avrupa'dan 37 akademisyenin proje üzerinde çalıştığını, raporda 25 ülkeyle ilgili bulgulara yer verildiğini söyledi.

İslamofobinin gerçek ya da uydurulmuş bir günah keçisi ilan ederek iktidar alanı oluşturmak, genişletmek ve bu durumu istikrarlı hale getirmek isteyen dominant gruplar tarafından kullanıldığını dile getiren Bayraklı, "İslamofobi sabit ve negatif değerler atfedilmiş ve tüm Müslümanlar için genellenmiş bir Müslüman kimliği inşa ederek Müslümanları ötekileştirmektedir." diye konuştu.

"İslamofobik saldırılarda artış var"

thumbs_b_c_17ec1b56b9645dbebdce577fad0bdbff.jpg

Raporun temel amacının, nitelikli bilgi üreterek İslamofobi olgusunun kamuoyu ve politikacılar tarafından anlaşılmasına ve tartışılmasına olanak sağlamak olduğuna işaret eden Bayraklı, çalışmanın konuyla ilgilenmek isteyen siyasetçilerin ve sivil toplum kuruluşlarının elini güçlendireceğini belirtti.

Macaristan, Finlandiya, Litvanya veya Letonya gibi Müslümanların oldukça küçük bir nüfusa sahip oldukları ülkelerde bile İslamofobi'nin insanları harekete geçirmek için başarılı bir araç olarak kullanıldığını ifade eden Bayraklı, "2015'te Paris'te meydana gelen saldırılar tüm Avrupa'da İslam ve Müslümanlar hakkında yürütülen tartışmaları yönlendiren ve etki altına alan olaylar olarak ön plana çıkmaktadır. Ayrıca mülteci krizi de merkezi bir mesele halini almış ve Müslümanların Avrupa'ya bir göç cihadı başlattığı söylemi aşırı sağ partiler tarafından kullanılmaya başlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Enes Bayraklı, Avrupa'daki İslamofobi konusunda şu bilgileri paylaştı:

"Fransa'da İslamofobik saldırılar 2015 yılında yüzde 500 artmıştır. Bu saldırıların hedefinde yüzde 75 oranında kadınlar, yüzde 25 oranında ise erkekler yer almaktadır. Almanya'da halkın yüzde 61'i İslam'ın Batı'ya uymadığını düşünürken, yüzde 57'si Müslümanları tehdit olarak görmektedir. Belçika'da Müslümanlara yönelik saldırıların kurbanları yüzde 94 oranında 29 yaş altı gençlerdir. Yine kadınlara uygulanan şiddet yüzde 73 oranında iken, erkeklere uygulanan şiddet yüzde 23 oranındadır. İngiltere'deki Müslümanların yüzde 46'sı bu ülkede Müslüman olmanın zor olduğunu ifade etmektedir. İtalyanların yüzde 39'u bir Müslümanın ile çalışmanın rahatsız edici olduğunu vurgulamaktadır."

Alınması gereken önlemler

Raporda, İslamofobiye yönelik siyasi tedbirlerin de sıralandığının altını çizen Bayraklı, İslamofobinin bir suç olarak kabul edilmesi, tüm Avrupa'da ulusal istatistiklerin içinde yer alması gerektiğini söyledi.

İslamofobik saldırıların mağdurlarına yardım etmek için danışmanlık hizmetleri sunulması gerektiğini vurgulayan Bayraklı, "Kişinin Müslüman olmasından dolayı ayrımcılığa maruz kalması ya da saldırıya uğramasını suç olarak kabul eden yasaların tüm Avrupa ülkelerinde kabul edilmesi gerekmektedir." diye konuştu.

Avrupa ülkelerindeki gazetecilere, polislere İslamofobiye karşı yetişmiş personel tarafından eğitim verilmesi gerektiğini dile getiren Bayraklı, başörtülü kadınlara karşı uygulanan ayrımcılık ve insan hakları ihlallerinin kanun yapıcılar ve siyasetçiler tarafından gündeme taşınması gerektiğini söyledi.

Bayraklı, şunları kaydetti:

"Avrupa'da yaşayan Müslümanlar İslamofobik saldırılara maruz kaldıklarında hukuksal yollara başvurmaları konusunda bilinçlendirilmeli. Eğitim hakkının toplumun tüm katmanlarınca eşit şekilde elde edilmesi için yasal değişiklikler yapılmalı. Hükümetler iş yerinde ve eğitim kurumlarında Müslümanların haklarının gözetilmesi için kanun tasarısı hazırlamalı ve bu uygulama yönetimdeki bireylerin kişisel tercihlerine bırakılmamalıdır. İş dünyasında Müslümanlara ve özellikle başörtülü Müslüman kadınlara karşı yapılan ayrımcılık oldukça yaygın bir olgudur. Bu durum hakkındaki farkındalığı artırmak ve sorunun yasal düzenlemelerle çözümü için ciddi adımlar atılmalıdır."

Alt Komisyon Başkanı Tülay Kaynarca, Bayraklı'nın yaptığı sunumun komisyon çalışmalarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan da yararlı bilgiler aldıklarını raporun desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

HABERE YORUM KAT