İSTANBUL - Die Welt Gazetesi Türkiye Muhabiri Deniz Yücel, savcılık sorgusunun ardından 'Örgüt propagandası yapmak' ve 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlarından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Yücel, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

Davayı CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş ve Sezgin Tanrıkulu da takip etti.

Tutuklama kararını Deniz Yücel'in davasını takip eden CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş Twitter hesabından attığı tweetle duyurdu. Yarkadaş attığı tweette "Adliyedeyiz... Gazeteci Deniz Yücel'e, gazete yazıları, attığı bir tweet ve anlattığı bir fıkra sorulmuş. Gazeteci - Die Welt Yazarı Deniz Yücel TUTUKLANDI." yazdı.

Tutuklama kararı sonrası basına açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş şöyle konuştu:

 

"Attığı bir tweet.." 

Deniz Yücel’e sorgusunda yöneltilen suçlamalar sadece yazdığı yazılar, attığı bir tweet ve bir gazetede anlattığı fıkradan ibarettir. Deniz Yücel’in PKK terör örgütü yöneticilerinden Cemil Bayık’la iki sene önceki yaptığı röportaj suça ne yazık ki konu edilmiştir. Ve yine Deniz Yücel’in Die Welt Gazetesi'nde yazdığı yazılar terör örgütü propagandası yapmanın delili olarak hakim tarafından önüne konulmuştur.

"Deniz Yücel gazetecilik yapmıştır" 

Yazılara baktığınızda aslında Deniz Yücel’in ifadesinde de ortaya koyduğu üzere ne terör örgütü PKK’yı öve gibi bir suç işleme kastı vardır, ne de diğer suçlama olan, halkı kin ve nefrete yöneltme gibi bir amacı vardır. Deniz Yücel gazetecilik yapmıştır. Deniz Yücel halkın merak ettiği konuları gazeteci gözüyle yorumlamıştır. Terör örgütü PKK’nın yöneticileriyle, AKP hükümeti masaya oturmuş baş başa görüşme yaparken o da bunu güncel ve merak edilecek bir konu olduğu için bizzat Cemil Bayık’la konuşarak Almanya’daki gazetesinde yayınlamıştır.

"Düşünce özgürlüğüne darbe"

Die Welt Gazetesi Almanya’nın en çok satan uluslararası hatırı sayılır ciddiye alınır bir gazetesidir. Bugün Deniz Yücel’in tutuklanması düşünceyi ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Zira Deniz Yücel kaçmamıştır. Aranıyor olmasına rağmen bizzat gelip emniyet müdürlüğüne teslim olmuştur. Ama buna rağmen Deniz Yücel’in her iki suçtan dolayı tutuklanması kabul edilir bir durum değildir. Ve bir an önce serbest bırakılması gerekir. Çünkü bu kararla birlikte Türkiye bir gazetecinin daha tutuklanmasına yol açmıştır. Ne yazık ki bu kararla tutuklu gazeteci sayısı 152 olmuştur.

CHP olarak düşünceyi ifade özgürlüğünün sonuna kadar yanındayız. Hiçbir gazetecinin yazdıklarından, yaptığı yorumdan dolayı tutuklanmasını haklı ve meşru görmüyoruz. Türkiye bir an önce gazetecilerin tutuklandığı çağdışı yöntemden vazgeçmelidir ve AKP iktidar gazeteciliği bir suç olarak görmemelidir.

Yabancı basına verilen mesaj 

Davayı takip eden CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, “Bu karar yabancı gazetecilere ve Türkiye’den yurtdışına yayın yapan gazetecilere verilmiş bir mesajdır. Anlamı budur. Yoksa Türkiye’de gazeteciler tutuklanıyor. Bu mesaj yurtdışı medyasına verilen bir mesajdır. Kararla yabancı basına haber yapan gazetecilerin de özgürlüğün olmadığı mesajı verilmiştir” dedi.

"Referandum bu koşullarda yapılacak" 

Davayı takip eden CHP milletvekili Mahmut Tanal ise şu ifadeleri kullandı:

“Bu karar tamamen gazetecilik faaliyetinden kaynaklanan bir karardır. Karar hukuki değildir, tamamen siyasidir. Bu kararın şu yansıması da olabilir. Deniz Yücel’in Alman vatandaşı olması nedeniyle referandumda Almanya’da Recep Tayyip Erdoğan’a izin verilmemesi nedeniyle bir pazarlık konusu olarak değerlendirebilir. Bu koşullar referandumun nasıl koşullarda yapılacağının da göstergesidir.”