Fehriye Erdal neden yakalanamıyor?

Fehriye Erdal neden yakalanamıyor?

Fehriye Erdal'ın neden yakalanamadığı sorusuna cevap verebilmek için, kendimize önce, Özdemir Sabancı'nın neden öldürüldüğü sorusunu sormamız lazım.

OKTAN ERDİKMEN - Bugün Brüksel’de Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir dava görüldü. Sabancı suikasti faillerinden terör örgütü DHKP-C üyesi Fehriye Erdal’ın 30 yıl müebbet hapisle yargılandığı davada karar ertelendi. 

1996 yılının ocak ayında, Sabancı Center’da Özdemir Sabancı’yı öldürdükten sonra kaçan 3 teröristten biri olan Erdal, 1999 yılında Belçika’da kaldığı bir apartmanda yangın çıkması üzerine tesadüfen yakalanmıştı. Erdal bir süre cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsine alındı ve 2006 yılının mart ayında firar etti. 

O gün bugündür yakalanamıyor. Peki savcılığın hakkında müebbet isteyebilecek delillere sahip olduğu bir terörist, Avrupa’nın kalbi Brüksel’de nasıl kayıplara karıştı ve bugüne kadar neden yakalanamadı?

Bu soruların cevabını bulabilmemiz için kendimize önce Özdemir Sabancı’nın neden öldürüldüğü sorusunu sormamız lazım. Özdemir Sabancı’nın öldürüldüğü odanın hemen yanındaki odada Sakıp Sabancı bulunuyordu ve teröristler orada olduğunu biliyorlardı. Yeterli zamanları ve yedek şarjörleri olmasına rağmen çok daha fazla ses getirebilecek bir Sakıp Sabancı suikasti gerçekleştirmeye gerek görmediler. Çünkü hedef Özdemir Sabancı’ydı.

Özdemir Sabancı 6 oğlu bulunan Hacı Ömer Sabancı’nın okuyan 3 oğlundan biri. İngiltere’de mühendislik eğitimi aldıktan sonra, İsviçre’de doktorasını tamamladı ve aile şirketinde çalışmaya başladı.

Japon Mitsubishi firmasıyla Adana’da Prenses ve Maraton otobüslerinin üretimine başladı. Kimya ve enerji sektörlerinde dev fabrikalar kurdu. Ancak asıl başarısı, Toyota’yı ikna ederek, Türkiye’de yarı yarıya ortak bir fabrika kurmasıydı. 

Toyota firması o güne kadar kimseyle ortak iş yapmamıştı ve Özdemir Sabancı öldürüldükten sonra da Sabancı Holding’in ToyotaSA'daki hisselerini satın aldı. 

Cinayet günü Sabancı Center’da Özdemir Sabancı ile birlikte ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve Sekreter Nilgün Hasefe de öldürüldü. Suikast timinin içerideki ayağı Fehriye Erdal, Susurluk kazasında ölen bir polis müdürü aracılığıyla işe alınmıştı. Sabancı Center telefon kayıtlarını tutan bilgisayar o gün bozulmuş, Türk Telekom’daki kayıtlar da yanlışlıkla silinmişti.

Tetikçilerden Mustafa Duyar, suikast içerisinde yer alanlardan birinin Abdullah Çatlı ile bağlantılı olduğunu anlamasından sonra pişman olarak örgütten kaçmış, etkin pişmanlıktan yararlanmak üzere teslim olmuştu. 

Çocuğunun adını Özdemir koymuştu, konuşmak istiyordu. İçişleri Bakanlığı röportaj izni vermesine rağmen, resmi yazı bir türlü çıkmadığı için, gazeteciler röportaj yapamadı. 

O resmi yazıyı geciktiren bürokrat, aynı tarihlerde Karagümrük çetesinin Duyar’ın tutuklu olduğu Afyon Cezaevi’ne nakledilmesine izin verdi. Duyar, cezaevinde bu çete tarafından 4 kurşunla infaz edildi. 

O bürokrat daha sonra dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in desteğiyle Yargıtay üyeliğine seçildi. Düzmece Ergenekon ve Balyoz davalarının hakim ve savcılarının atamalarını yapan HSYK’nın üyesiydi.

Japon Toyota, otomotiv sektöründe dünyanın en büyük firması. 

İkinci sırada ise ABD’li General Motors var. 

Teröristler daha çok ses getirecek bir cinayet işleyebilecekken, Özdemir Sabancı’yı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün'ü ve sekreterlerini öldürüp, ellerini kollarını sallayarak yurt dışına çıktılar. 

Şimdi, Belçika mahkemesi gıyabında Fehriye Erdal’ı yargılıyor. Fehriye Erdal bir türlü yakalanamıyor.

Bunun sebebini anlamak için, kendimize şu soruyu sormamız lazım:

Özdemir Sabancı neden öldürüldü?

HABERE YORUM KAT