OKTAN ERDİKMEN - Türkiye ile Almanya arasındaki gerginlik ve siyasetçilerin karşılıklı olarak birbirlerine sert sözler söylemeleri, Almanya’da yaşayan Türkleri ve Müslümanları çok zor durumda bıraktı.

‘Sosyal demokrat’ SPD bile, öğretmenlerin inancı gereği başörtüsü takmasına karşı çıkıyor.

Berlin’de bir öğretmenin açtığı yeni davada, bakanlık avukat olarak liberal caminin kurucusu Seyran Ateş’i tuttu. Ateş, okullarda başörtüsü veya haç işareti takılmamasına ilişkin Tarafsızlık Kanunu (Berliner Neutralitätsgesetz) çerçevesinde hareket edilmesini savunuyor ve öğretmene karşı bakanlığı savunacak.

SPD’li eğitim senatörü de tarafsızlık gereği, öğretmenlerin başörtüsü takmasının yasaklanmasını istiyor.

Oysa Alman eğitim sisteminde, sayıları zaten çok az olan başörtülü öğretmenlerden çok daha büyük tarafsızlık sorunları var. Federal Meclis'te Ermeni Soykırımı’na ilişkin alınan karar müfredatlara yansıdığında, hiç de tarafsız olmayan ifadeler çocuklara anlatılabilecek.

Başörtülü öğretmenler tarafsızlık gereği okullardan uzaklaştırılırken, başörtüsü olmayan birçok radikal görüşlü öğretmen okullarda ders verebilecek.

Okullarda ve mahkemelerde haç

Almanya’da bazı eyaletlerde ve Avusturya’da okullarda ve mahkemelerde haç işaretleri var. Avusturyalılar, öğretmenlerin başörtüsüyle ders vermesinin laikliğe aykırı olduğunu savunuyor ancak haç işaretinin kaldırılamayacağını söylüyorlar.

Münih’te devam eden NSU davasında, Müslümanları öldüren bir terör hücresi zanlısını yargılayan mahkemenin duvarında haç var.

Anayasa Mahkemesi'nin farklı kararları

Federal Anayasa Mahkemesi ise geçtiğimiz dönemlerde verdiği kararlarda Müslüman öğretmenlerin okulda başörtüsü takabileceklerine hükmetmişti. Geçtiğimiz aylarda ise Hessen eyaletinde mahkemede yardımcı olarak çalışan bir kadının, duruşmalarda başörtüsü takamayacağı yönünde karar verdi. Aynı Anayasa Mahkemesi, haç işaretinin laikliğe aykırı olmayabileceğine de hükmetmişti.

Anayasa Mahkemesi’nde bile olsa, hakimler zaman zaman farklı yönde kararlar verebiliyorlar.

Ancak Türkiye ile Almanya arasındaki gerginlik arttıkça, Almanya’da Türklere ve Müslümanlara yönelik çok ciddi ayrımcılık vakalarıyla karşılaştığımız da bir gerçek.

Erdoğan'ın Almanları hedef tahtasına koyarken, ABD'lilere sesini çıkarmaması ne kadar yanlışsa; Almanya'daki sol partilerin, özellikle de SPD'nin, Ramazan'da cami cami iftar programı gezerken, başörtülü bir öğretmenin uğradığı haksızlıkta sessiz kalmaları o kadar yanlıştır.

Mahkemelerde ve okullarda bulunan haç işaretine sesini çıkarmayanlar, 3-5 tane başörtülü öğretmenin Almanya'da laikliği yıkabileceğini düşünüyor.

Alman siyasetçiler, Erdoğan'a kızıp hırslarını Almanya'da yaşayan Türklerden ve Müslümanlardan çıkarmaktan vazgeçmeli. 

Bırakın herkes inancını istediği gibi yaşasın. İsteyen başörtüsüyle, isteyen haçla, isteyen başka bir şeyle okula, mahkemeye gitsin. 

Tarafsızlık ilkesini ilk önce taraf tutan Türk ve Müslüman düşmanı ırkçılara uygulayın.

 

Daha fazlası için: Facebook, Twitter, Instagram, Oktan Erdikmen'in diğer yazıları