MÜNİH - Almanya'nın Münih kentinde yaşayan doğuştan engelli ve ancak tekerlekli sandalye ile seyahat edebilen Emre Tümçakır, Almanya'nın Yukarı Bavyera Eyaleti'nin Berchtesgadener Land Bölgesi'ne bağlı Ramsau Kasabası'nda düzenlenen okul gezisi esnasında görevli öğretmen tarafından rampa aşağı bırakılmış; Emre ölümle burun buruna gelmişti. Rampa aşağı yuvarlanan engelli gencin vücudunda darbe ve çizikler meydana gelmişti.

Emre'den sorumlu öğretmenin iddiasına göre gezi sırasında, rampa aşağı inen gruptan arkadan gelen bir başka tekerlekli sandalye kendisine çarpınca tekerlekli sandalyeyi bıraktı.

Dava açıldı

Ailenin hukuk mücadelesi sonucu yaşanan olayla ilgili dava açıldı. Aile görevli öğretmenin kasten tekerlekli sandalyeyi bıraktığını iddia ederken; görevli öğretmen kastının olmadığını savunuyor.

"Davamızın peşini bırakmayacağız"

Anne Tülay Tümçakır, "İlk avukatımızın ilgisizliğinden dolayı bu dava savcılık tarafından bir türlü açılamadı. Belirli zaman sonra diğer bir engellinin ifadeleri öğrendiğimiz an, bu öğretmenin ifadelerine karşı çelişkili olduğunu öğrendik. Böylece bu engellin annesi ile görüştüm ve bize şahit olarak oğlu yardımcı olur mu diye sordum. Maalesef polis bu şahidin ifadesini aldığı an çocuk hiçbir şeyi hatırlamadığını söylüyor ve ikinci avukatımız da işin peşine düşmedi. Bir Türk avukat ile en sonunda hukuk mahkemesinde dava açılması için gerekli çalışmalar tamamlandı. Davamızı bekliyoruz, bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu

"Neden ambulans çağırmadılar?"

Baba Ferhat Tümçakır, "Oğlum engelliler okuluna gidiyor ve bu engellilerin hepsi tekerlekli sandalye kullanıyor. Bunları neden böyle dağlık yere götürüldüler ve olayın ardından neden ambulans çağırılmıyor Bu davayı Adalet neden ört bas etmek istiyor Kimsenin haksız yere suçlamasını istemiyoruz ve tek isteğim adaletin yerini bulması" dedi.

"Merhametsiz insanlar böyle okullarda çalıştırılmasın"

Anne Tülay Tümçakır, "Bu okulda son altı sene bir çok problem yaşadık. Misal oğlum eli yaralı geliyordu ya da üzerine pislemiş geliyordu. Oğluma vurup, bağırıyorlar ve ardından 'annene söylemiyeceksin' diye tehdit ediyorlardı. Bu gibi sözleri oğlumda duyduğumda şok oluyordum. Benim oğlumun böyle yerlere ihtiyacı var ve bu gibi insanlar olmasın çevresinde. Kapalı kapılar ardından acımasız şeyler yapıyorlar, yaşatıyorlar ve saklıyorlar. Vicdansız ve merhametsiz insanlar böyle okularda olmasın ve çalışmasınlar. Ne ceza gerekiyorsa onu almalarını istiyorum.Yaptıkları yanına kar kalmasın" dedi.

Ercan Karataş